Gönlün peşine düştüğü,
Yeşil gözlü saçları sarı,
Sevgisini üleştiği,
Yeşil gözlü saçları sarı.
Saçlar sarı,yeşil gözler,
Heba olmamalı sözler,
..
Her akşam seni arıyorum,
Her sabah köşe başındayım,
Gelirsin diye seni bekliyorum,
Seni seviyorum, sarı saçlım,
Her akşam seni sayıklıyorum,
Her saniye seni düşünüyorum,
..
gitmek istiyordunda ben izin veremiyordumya
şimdi izin veriyorum git ardına bile bakma
ardında kalan sarı bir renk olacak
bilirsinki sarı ayrılığı sarı hazanı temsil eder
düşünüyorumda ayrılığı yada hazanı aynı yola çıkıyor hep
kalbim alışmadı gidişine gözüm ise hep aradı
bana kıyamıyordunya bak ben kıydım yüreğimdeki tüm renklere
..
Anadolu Yollarında Gezersin,
Aşkın İle Gözlerinde Tütersin,
Sevdaların Acısıyla İnlersin,
Baharlarda Çiçek Açan Sarı Kız...
Nak: Anadolu Seninle Bir Güzeldir,
Aşkı Meşki Kalbinle Şenlendirir,
..
Gök mavi deniz mavi
İşe bak güzelim...
Senin gözlerinde mavi.
Güneş sarı başak sarı,
İşe bak güzelim
Senin saçlarında sarı.
Bulutlarda senin resmin,
..
Herşey zamansız,
Sen, ben, ikimiz,
Zamansısız, zamansız,
Zamansız patladık.
Herşey yerliyersiz,
Ot gibi bitiverdi zamansız,
..
Bir güzel
Bir güzel sevdim saçları sarı mı sarı
Uçuşur rüzgârlarda, hiç acelesi yoktur
Teni gibi beyaz eteği
Gözleri duman rengi…
Bir güzel,
Bir güzel sevdim yüreği köz mü köz
..
Yumruk kadar bir kalbim var
İçine nice sevgiler, nice aşklar sığar
Nice güzeller, nice kızlar sığar
Ama bir başkadır mavi gözlü, sarı saçlı
Şu Hollanda kızları
Bir gülüşü, bir yürüyüşü
..
Sisli bir akşam ikindisi... Kentim bir masal kuşunun üşümüş buğusunda kaybolmakta. İlk kar sadece omuzlarından düşerken toprağın çıplak yeşiline. Zamansız bir beyaz: ana rahminde hayata erken merhaba demek isteyen bebek gibi zorlamakta gökyüzünü. Bulutlar, doğum sancısında iken mevsimin. Yüreğimi ud seslerini andıran sedasız çığlıklar sarmaktaydı. Sarı saçlarınızın Sarıkamış'ı sardığı gibi.
Kentime sarı ışıltısı düşüverir saçlarınızın. Ürkek menekşeler yeşeriverir üşüdükçe beyazlaşan yağmurun keman-i aksanında. Bu kente bir daha saçlarınızda gelecek bahar bilirim. Kaybettiğim çocuksu düşlerim gibi Nemrut’un sarı ve asi ışıltısı düşer aklıma. Bu olmalıydı, teninde saklı tılsımın büyüleyişi. Hani anımsamaktayım, biliyorum ve nedensiz bir arayış ile buluyorum saçlarınızın bir ikizini.
Nemrut yamaçlarında günahkâr sabahlar yaşanır. Gün doğumunu beklerken gözlerim. Fransız kız ile İngiliz bir erkeğin avuçlarında uykusuz karanlıklar saklıydı. Bir aşk kızılını bozmaktaydı uzakların. Ufuk çizgisi, Bingöl ovasının karanlıktan aydınlığa salınarak geçişinde belirginleşirken, Nemrut yamaçları küfür sarısı bir güne merhaba demişti bile.
Bir kız ile bir erkek Süryani battaniyesinin müşterekinde. İlahın (Nemrut) kulu; İran sınırında bu yana secde ederek gelen güneş. Vadide ki itaatkâr çehre usulca kalkarken ilahın ayaklarına. Biz kızılın sarıya çaresiz geçişindeki suskun tanıklardık.
..
Sal saçlarını rüzgara bırak,
Rüzgarın elleri oynasın saçlarınla.
Kimse görmez,duymaz seni ağla,
Rüzgarın hafif sesi teselli versin sana.
Koşmak mı istiyorsun?
Belki de kovalanmak?
Durma koş,hızlı esen yellere bırak yorgun bedenini.
..
camdan bakan benim; yapraklarım sarı
rüzgar gelip konuyor kanıma su içmek için
camdan bakan benim; uçurdum bir kılıçla kolumu
bakışsızım, dindi içimdeki ölüm korkusu
camdan bakan benim; benim sarı
..
Küçüktüm
Sarı saçlı,mavi gözlü bir bebeğim vardı
Yalınayak onunla koşardım kırlara
Çiçeklere,yabani otlara
Ağaçlara,kuşlara
Serçeler konardı bebeğimin saçlarına
Mavi gök baba gülümserdi bebeğimin minik gözlerine
..
Tek tek suladı herbirini; çocukları gibiydiler sanki...Nedendir bilinmez,içlerinde en sevdiği kaktüsleriydi...Top top kaktüsleri arasından o minicik sarı çiçekler öylesine güzel açıyorlardı ki...Dikenler batmaz mıydı herbir yerlerine? Canları acımaz mıydı sarı çiçeklerin? İnadına açıyorlardı ki dikenler bile engel değildi güneşe gülümsemelerine.
Gülümsedi.Çayını aldı eline,bardağın kenarına rujunun lekesini konduruverdi.Kendini bir an için dikenler arasında açan şu minicik sarı çiçeğe benzetti.Onun da dikenler sarmıştı çevresini.Can yakan,acıtan,içini ezen dikenler...O,herbir dikenle bire bir mücadele etmişti.'Artık yapamaz kendi başına.Tek başına duramaz'dememişler miydi kendisi için de?
Durmuştu oysa.Her şeye karşın dimdik ayaktaydı.Bir ara kendinden bile uzaklaşmıştı.Düşlerinde hep 'o' vardı.Onsuz bir yaşam düşünememişti.Oysa yaşam devam ediyordu işte.Su gibi akıp geçiyordu zaman.
Zaman zaman suyun bulandığı da oluyordu elbet.Hep duru akacak değildi ya. İnsan, acıyı yaşamadan güzel günlerin değerini nasıl bilebilirdi ki?
..
Güla zeri güla zeri.....................Sen sarı gül sarı gülsün
Güla zerı dılımıni........................Sen gönlüme sarı gülsün
Tü sıviyı tü gezali.......................Sen öksüzsün sen ceylansın
Tü roniya çavımıni.....................Sen gözümün ışığısın
..
sen, sacları sarı kadın
bir masada bırakmıstın son mektubu
..
sacların yine sarı mı
..
Sarı saçlı kız, sanki mücevherdi.
Seven kalbiyle eşsiz cevherdi.
Onu görünce neşem geri geldi.
Çünkü ruhuma meltemce eserdi.
Sarı saçlı ela gözlü kız geldi.
Gözüme bakınca halimi bildi.
..
Vakitlerden gece,
Çınar ağacının nasil güzel oldugu meselesi konu.
yolun,uzaması için içimden ALLAH'a dua ediyorum.
ALLAH'ım ne kadar güzel bunlar.
resmin en alt tonu,lacivertmi lacivert.
ama ne lacivert!
hava ayaz ama öldürmüyor adamı,
..
Sarı çiçek boyun bükmüş,
Gözlerinden yaşlar dökmüş,
Daha boyu uzamadan,
Biri gelip yerden sökmüş,
Ağlama sen sarı çiçek,
..
Fıstığım...
Hangi şarkıda saklı gözlerin? Hangi şiirde saklı sözlerin? Hangi takvimde kaldı ilk yaz? Hangi gümüş çerçevede şimdi kimbilir çocukluk resmin? Hangi mutfakta kaldı ilk aşk ateşi? Hangi kumsalda Babil’in asma bahçleri? Hangi sokakta kaldı örgülü saçların? Hangi sıralarda ilkokul sınavların? Hangi odada vuruyor acaba mavi guguklu saatin? Hangi gönüldedir Tanrım ilk gençlik ümitlerin? Yıllar mı aldı götürdü herşeyi? Yoksa sen mi terk ettin birşeyleri? Bu soruları cevaplarken beni hatırla....
Fındığım...
Balıklar üşümüştü bir kez, beni salladığın oltanın ucunda. Artık ne çıkarırsın bilinmez. Bilinmez duygularımın omurgasında neler olduğu. Benden sonra sana hayır yok. Anladın mı? Oltanın ucunda kurşun olsam nafile. Ben ağırlığımı çoktan bıraktım pişmanlık okyanusunda. Bunu sakın unutma... Biliyorum dertlere isim bulacaksın. Bulduğun isimlerle oyalanacaksın bir zaman. Seneler geçecek isimleride unutacaksın. Geride bir avuç kömür karası anı kalacak sisler altında. Gökyüzüne baktıkça maziye uzanacaksın. Mazi mavi olsun isterdin. Maviler geliyor, alalım hadi diyeceksin. İşte o an beni hatırla
..
Bir karanfil düşü gördüm dün gece
Beyaz bir düştü Bir karanfil kadar beyaz
Beyaz bir gün iniyordu penceremden
Bir türkü söylüyordu şehrin delikanlıları
Gerçeği arıyordum sevilerimde
En masum beyaz gerçeği
Bir ışık düşmüştü yüreğime
..