SARI ŞİİRLERİ

SARI ŞİİRLERİ

Mahzuni Şerif

Sana Hasret Sana Vurgun Gönlümüz
Neredesin Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost
Bu Gemi Bu Karadeniz
Sarı Saçlım Mavi Gözlüm
Nerde Nerde Nerdesin Dost

..

Devamını Oku
Ece Ayhan

1. Bir sadrazam ölmüş; faytonu yokuş aşağı Sirkeci’ye götürülüyor eller üzerinde. Kara bir gemiyle Eyüp Sultan’a gömülecektir.
2. Yerine atanan bir istimbot da rıhtıma yanaşmış sarı şeritli ak. Yukarı hükümete iktidara çıkıyor.
3. İki alay karşılaşır yol ortasında. Bir gelgit. Ağır ve sert bakarlar birbirlerine durmak eylemi.
..

Devamını Oku
Nedim Uçar

Sarı kızın yanağında alları,
Sarı saçı sarmaşığın dalları,
Sarı sırma mintanının kolları.
Sarı sarı salınıyor sarı kız
Sarmayınca alınıyor sarı kız.

Sarı kızın sıra sıra benleri,
..

Devamını Oku
Sadi Mert

Oy sari kiz sari kiz sari kiz
Baldanmidir tadin kiz zalim kiz
Benim ile oynama sari kiz
Yeter nazin yeter kiz zalim kiz
Oy sari kiz sari kiz sari kiz
Yeter nazin yeter kiz zalim kiz

..

Devamını Oku
Osman Demircan

Bir evin balkon kapısı açık kalmıştı.Ve sarı kanarya uça uça evin içine girmişti.Ve evin içindeki bir yatağa konmuştu.Ve evin içindeki bir çocuk yatağın üstündeki kanaryayı gördü ve annesini çağırdı ve annesi de sarı kanaryayı bir tane kafese koydu.ve sonra kanaryayı evde beslemeye başladılar.
Sonra sarı kanaryanın sahibi çok üzülmüştü.Onu hiçbir yerde bulamamıştı.Sonra kafesin kapısı açık kalmıştı.Ve bir çocuk evin içindeki bir balkonu açık bırakmıştı.Ve sarı kanarya evin içinden kaçmıştı.Sonra sarı kanarya bir ağacın üstüne konmuştu.Ve sahibi sarı kanaryayı gördü.Ve sahibi çok mutlu oldu.
Kanaryanın sahibi ağaca tırmandı ve kanaryayı yakaladı.Onu evine götürüp onu çok iyi besledi.
..

Devamını Oku
Fatma Biber

Bu sene yaz aylarında
Yaktın bizi sarı çiçek
Denizlere göletlere
Soktun bizi sarı çiçek

Sarı çiçek sarı çiçek
Çekil biraz geri çiçek
..

Devamını Oku
Edip Çakı

Sarı bir papatya ile bir cennet bahçesinin öyküsüdür bu.Kirli zamanlardan bir kuyunun ruhuna uzanan bir yolculuğun öyküsüdür.Daha Adem ile Havva cennetten kovulmamış,ilk günah işlenmemiş insanlık kuyuların gizeminde ruhlarını örseleyen bir yalnızlık ile yaşlı bir çınarın dibinde oturuyorlarmış.Zaman eski zaman yorgun zaman olabildiğince deli bir bahçenin tenine akıp dururmuş.Depremler tufanlar yağmurlar ruhların toprağa düşmesi ile devir daim edermiş.Karalık bir güneş ve aydınlık bir ayın düğünü varmış o günde.Her yerde bir sevinç bir gürültü tufanı cennetten çalınma sesler ile düğünün yalnızlık şarkısına eşlik ediyormuş.Etrafı genzi yakan bir şarap kokusu sarmış ki sorma.Kıpkırmızı bir gökyüzü ve ruhlara konan kıpkırmızı bir kelebeğin kanadı gibi dolanıp duruyormuş ortada kadınlar.Çoğu esirikli birazda mahçup ama yürekleri Kaf dağından gelmiş alev gibi yanan volkanlar gibi.Dokunsan kül eder benliğini.
Derken bardaktan boşalırcasına bir yağmur bulutun göğsünelden kendini aşağıdaya bırakmı.Nuh tufanı gibi göz gözü görmez bir sis ve kapkara bir gökyüzü bu ana şahitlik etmiş.Düğün dağılmış güneş ile ay birleşemeden toprağın bağrına düşmüşler.Yarı baygın ve yanyana uzanmış elleri birbirine değmeden öylece olan biteni izlemişler.O an gökten kulakları sağır eden bir ses kopmuş.Sur desen değil bogazlanmis sanki gökyüzü.Üç ışık hüzmesi bulutları yara yara bir çığlığa eşlik ederek yeryüzüne düşmüş.İnsanlar semaya bakmış korkudan dilleri tutulmuş taş kesilmeşler.Herkes kuyusuna çekilmiş meraklı gözlerle gökten inen ışık saçan cisimleri merak etmiş. Melek diye bağırmış biri.Biri hayırak hayır cennetten kovulmuş bu baksana Heybesinde bir elma taşıyor.Yaşlı bir ihtiyar titrek bir sesle bu gökten inen bir nur demiş.Üç tohum olarak iner efsaneler hep anlatır onu.Bu üç tohum toprağın bağrına düşer orda filizlenir ve yeşerip bir sarı papatya suretine bürünürmüş.O ki tüm kokuları içinde barındıran cennette ki ilk çiçeğin tohumudur.Ademin Havva için kopardığı tek koku.Bazen bir insan suretinde zuhur edermiş sarı papatya çiçeği.Rengini toprağın renginden alan bulut kokan yaprakları dokununca uzayan kuyular kuyusu Marden de yetişen tek çiçek imiş bu.Ruhu olan bazen konuşan sarı bir gökyüzü gibi alev alev parlayan bir çiçekmiş sarı papatya.Bir kaya dibinde yeşermiş burda büyümeye karar vermiş.Zaman zamanı beşiginde sallamış az gitmiş uz gitmiş dolanmış tüm mevsimler.Sarı papatya serpilmiş bir güzel çiçek oluvermiş.Gözleri bir deniz maviliğinden gelen saçları rüzgar ile taranmış elleri hüzün kokan sesi Antik bir uygarlığın izini taşıyor gibiymiş.

Marden kuyusundan ayrıldığından beri hep yüreğinde cennet bahçesinde yaşamanın hüznünü taşırmış.Boynunda hep asılı duran bu bahçenin heyecanı ile yanıp tutuşurmuş.Deli bir çiçek olduğunu söyler imiş herkes.Ama sarı papatya ruhunu kuyudan çıkarmak için verdiği savaşı şimdi ebediyen bahçesinde hep şiirler mırıldanacağı cennet bahçesi için vermeye hazır imiş.Birgün bu fikriz yüreğini bir deprem gibi sarsmış.Oranın yaşlı şair kelam erbabı bilgesinin yanına gitmiş.Ruhunu kemiren bu bahçeye gitmek orda mutlu ve huzurlu günlerin hayali ile bir derviş gibi sağa sola vururmuş kendini.Yağmurlu bir gün yaşlı bilgenin huzurunda bulmuş kendini.Anlatmis hikayesini ruhunu açmış kuyudan bahsetmiş ona.Yaşamam için yeşermem için o irem bahçesine mutlaka gitmesi gerektiğini birbir anlatmış.Yaşlı bilge bir şiiri fısıltı eder gibi bunun zor olduğunu anlatsada sarı papatyaya,ikna olmuş en sonunda.Yolculuğun zor ve çetin olacağını anlatmış birbir ona....
..

Devamını Oku
Remzi Timar

Her hafta yapar tatil
Vay Sarı Gül Sarı Gül
Kendine tutmuş katil
Vay Sarı Gül Sarı Gül

Şişli'de bulmuş çorba
Götürdü torba torba
..

Devamını Oku
Niyazi Sakar

A-Buğday başak olur tahıl çuvallara konur ve bu çuvallar sarı buzağıya yüklenir.Sarı buzağı bu ağır yükü götürürken topallamaya başlar,
B-Buğday başak olur tahıl çuvallara konur yemesi için sarı buzağıya verilir,sarı buzağı ishal olur ve direnci azalınca dizlerinin dermanı kesilir topallamaya başlar.
C-Buğday başak olur tahıl çuvallara konur,değirmene götüren sarı buzağı rüzgarda tozan tahıl ununun gözlerine gitmesinden dolayı önünü göremez ve topallamaya başlar
D-Buğdayın başak olmasını bekleyen sarı buzağı beklemekten bir hal olur aç olduğundan gözleri görmez ve topallar..
E-Arpa buğday geç olur güzeller güleç olur türküsünü söyleye söyleye, topallaya topallaya,körü körüne yoluna gider..
F-Buğday başak olur.Hasat zamanı çuvallara konur.Gece ahırdan kaçan buzağı buğday çuvallarını göremez ve devrilir.Ayağını burkmuş olarak tabiatıyla topallar...
G-Hiç birisi değil...
..

Devamını Oku
Muhittin Alaca

Bağlar kurudu, bahçeler sarardı,
Yağmur çiseledi, hava karardı,
Bedenim yoruldu, saçlar ağardı;
Her hazan büyütür bir intizarı,
Toprak sarı, yaprak sarı, dal sarı…

Kuşlar göçtü, melâl benimle kaldı,
..

Devamını Oku
Kaan Kurt

Saçları sarı yüreği sarı
Dedim kendi kendime bu kimin yarı
çekilemez bu sevda büyüktür kahrı
Sarı sevdiğim of sarı sevdiğim


Uzaklardan yeter bakışı
..

Devamını Oku
Edip Çakı

Ürkekti sarı papatya.Ayakları geri geri gidiyordu sanki.Ruhundan tekrar etti hep o şiiri dize dize.Yürüdü yüzyıllar boyu.Onca çiçek geçti yorgun alınları ile ama sadece sarı papatya vardı ırmağın karşısına. Yorgun ve osolgun bedeni dizleri bitkin öylece yere yığıldı Yüz yıllık bir hayale daldı Çocukluğuna gitti geldi ilk gençlik çağlarına.kuyulara gitti geldi. sessiz kuyulardan çıktı hüznü.

Derken üstü başı pas içinde Antik bir yemeni giymis yaşlı bir kadın eli değdi omuzlarına. Bu ruh eskicisi Henna idi.Tam bin asırdır cennet bahçesinin koruyucusu idi.Henna hiç evlenmemiş yaşlı bir ruhtur.Elleri çatlamış gözleri Az gören beyaz saçlı bir kadındı kendi kadar yaşlı bir asası vardı Henna ırmaktan geçen ruhları cennet bahçesine götürmek ile görevli idi.Yavaşça kendine geldi sarı papatya. Korkma dedi Henna. Koluna girip yavaş adimlar ile asasından gün alarak cennet bahçesine doğru yol aldılar. Usultan bir rüzgar esiyor idi.Yorgundu sarı papatya.Heybesinden şiirini çıkardı dolu gözlerle baktı şaire minnet etti.Bir damla gözyaşı süzüldü şiirin üstüne şairin ruhuna.Az gitti uz gittiler vardılar cennet bahçesine Yaşlı bir çınar ağacının dibinde devasa ve büyük bir bahçe. Bundan sonra yol senin dedi Henna. Sarı papatya yürüdü bahçesine.Bir ses duydu:
Hoşgeldin sarı papatyam
Ben senin beyaz papatyan
Cennet bahçen
Seni çok bekledim
..

Devamını Oku
Abbas Paksoy

Okuyup, üfledin gözüme.
Sarı mollam, ah sarı mollam,
Ateşi doldurdun, özüme. Sarı mollam, ah sarı mollam,

Boyun kısacık, eşarbın yok.
Çok cilvelisin, sevenin çok.
Yaratanım, bana yazsın hak.
..

Devamını Oku
Serdar Bilgin

Bafra’da tütün sarı Çukurova’da pamuk sarı
Yaprak sarı dal sarı gök sarı
Yaprağı sarartan da daldan ayıran da
Ayazlar değil baharın kışa aşkı

Leylaklar solmuş gelincikler sararmış
Gül bu aşka inat kırmızı kalmış
..

Devamını Oku
Halil Kayar

Mazi gözlerime,perde indirdi,

Kalkmıyor simsiyah, tül sarı saçlım.

Beni aldı felek, çarka bindirdi,

Ağlarım dönerek, bil sarı saçlım.
..

Devamını Oku
Fethi Siverekli

Sarı kızı aldım çıktım yaylaya
Öptüm sevdim başımı koydum belaya

Hele eylen neler deyim sarı kız
Ağzın şeker kendin bekar
Gurban olim sarı kız

..

Devamını Oku
Mehmet Yaş

Haydi, Cimbomlar! .. eller havaya,
Kükreyen aslanlar çıktı sahaya!
Sarı! .. Kırmızı! .. Sarı! .. Kırmızı! ..
Sahaların yıldızı! Galatasaray!

Sarı! .. Kırmızı! .. statların gülleri!
Şampiyonuz şampiyon atın golleri!
..

Devamını Oku
Kenan Taşkın

Başağın sarısı
Ölüm acısı

Ve bulutlar çok kara bu gece
Sevgilim yanımda

Bir başak bana bakıyor bir sevgili
..

Devamını Oku
Anonim

Yonuk olur merdivanın taşları
Bir omuzdan bir omuza saçları
Keman olmuş sevdiğimin kaşları
Bu yandan gel kömür gözlüm bu yandan

Anam babam sarı kız
Malım mülküm sarı kız
..

Devamını Oku
Erol Aslan

bak ben sana kızıyor muyum?
sarı rengi sevdiğini herkes bilirdi
o yüzden sarı tüm çiçekler
bir çığlık atarcasına sarı
karanlığın içinden kaçarcasına sarı
geçiciliğini anımsatırcasına sarı
hüznü anlatırcasına sarı
..

Devamını Oku