SARI ŞİİRLERİ

SARI ŞİİRLERİ

Baki Ortak

Bülbüle bak bülbüle
Konmuş kırmızı güle
Ağıt türküler yakar
Benim gibi birine

Saçları sarı sarı
Gönlümün ahuzarı
..

Devamını Oku
İbrahim Ethem Bingül

Bahar göz kırparken mimozalara
Uyanırken tabiat yeni başlangıçlara
Ben aynı yerdeyim hala
Karşılıksız sevdamda
Öyle güzel ki aslında
Hep sarı mimozalar içim bahar
Ümitlerim, heyecanlarım, beklentilerim bahar
..

Devamını Oku
Cebbar Korkmaz

Tutulduğum ecem kızı meleklerden melek yüzü
Dedim kapuzda kul olam yine ayırdılar bizi
Sarıkamış sarı kamış senin insafın kalmamış
Hakkım helal etmem sana sende gözyaşlarım kalmış

Saçları düşer beline el atıp ta deyemedim
Ona kara sevdalıydım dil tutuldu diyemedim
..

Devamını Oku
Mustafa Şahin Çumralı

Sarı papatyam benim
Hani beni severdin
Dünyamız tozpembeydi
Mutluluk bizimleydi
Ne çabuk bitiverdi...

Papatyam papatyam
..

Devamını Oku
Haluk Mahmutoğulları

Yeşil bir isyandır ilkbahar
Her sonbahar sarı ile bastırılır
Yaz ateşkeslerinde
Kimi kez umutlar yeşerse de
Sarı, sapsarı apansız gelir

Yeşil/sarı kavgaların
..

Devamını Oku
Işık German Ersoy

Bir gün doğacak ufukta
Gelecekte bir gün inanın
Özgürlük güneşimiz
Tıpkı eskisi gibi
Mavi mavi sarı sarı
Al al ak ak
Doğacak o güneş biliyorum
..

Devamını Oku
Kenan Yeşilyurt

Duydun Mu Sarı Kız Duydun Mu
Severek Ölenler Cennete Gidermiş
Duydun Mu Sarı Kız Duydun Mu
Öldü Dediler Yoksa Bana Doydun Mu

Uyudumu Sarı Kız Yoksa Yorgun Mu
Kefenden Mi Yoksa Yüzün Solgun Mu
..

Devamını Oku
Aslı Demirel

İntihar sarısı ellerinizi uzattınız
Elleriniz biçimsizdi
Aldırmadı ucundan yeşil damlayan kirpiğim

O sarı ki kayaları sıçratırcasına dağa taşa bulaştırdınız
Kayalar çelimsizdi
Kınamadı dimdik çarpışlarıyla yolundaki yüreğim
..

Devamını Oku
Fatih Zeyrek

En kadim dostları
Rüzigar ve bulutları
Sarı yapraklarla bıraktı
Bir sonbahar mevsiminde…

Şimdi
O sarı yaprakların
..

Devamını Oku
Nuran Kara

Nasıl oldu anlamadım
Birden sevdim seni
Oysa hiç anlaşamazdık seninle
Sürekli bir inatlaşma yaşardık
Kavga ederdik
Sen gülleri severdin sarı gülleri
Ben ayrılık derdim
..

Devamını Oku
Gassan Satar

Bir agac
Butun gorkemi ile yasam bagisliyor
Ve bir yaprak
Sararmis
Omrunun son demlerini yasayan
Ve son bir gayretle can damarina baglanmis
Bir tek ruzgar
..

Devamını Oku
Erkal Erk

buğdaylar bizim orada şimdi
başak başaktır sevgili
sarı rüzgara karışır
derde derman bilinir
sarı sevgi yeli
..

Devamını Oku
Zehra Akşit Eroğlu

Sarı ve mavi yan yana gelmeli de
Asla sevişmemeli
Gezinen ne sarı kalır başakta ki
Ne mavi gökyüzündeki
Bu yeşilin kültür emperyalizmi

Kasım 2010
..

Devamını Oku
Fikret Turhan

Güneş,
Sarı sarı geliyor.
Gök,
Mavi mavi bakıyor.
Ruh'um,
İçin için ağlıyor...

..

Devamını Oku
Tamay Önal Polat

Sarıkız efsanesini yazmak ya da şiirleştirmek gibi bir görev yüklenince önce konuyu adamakıllı araştırmak gerekiyordu. Bunu yaptığımda mitolojiden Şaman geleneklerine kadar bu toprakların tozuna karışmış, polen polen yeniden toprağa düşmüş sanki ölmüş ölmüş yeniden dirilmiş ve bu gün belki de hepimizin içine kadar girmiş güzellikler Ece’sinin karışık söylenceleriyle karşılaştım. Bu söylencelerden biri yada birileri doğru olabilir miydi? Söylencenin doğrulanmaya gereksinimi var mıydı? Hepsi de yalan yanlış bir şeylerdir diyip geçebilirdim ama aklım bana başka şeyler söylüyor ve iyi düşün diyordu. Bu söylencelere iyi kulak ver ve iyi kurgula anlayacaksın ki her şey yerli yerine oturacaktır.
Üç güzeller içinden seçilen tek güzel sarı kız olamaz mıydı?
Sarı kız hem kral kızı hem çoban kızı olamaz mıydı? .
Çoban, hem kral hem Cılbak Baba olamaz mıydı?
Ali aşkı bütün aşkların üstünde yer aldığında Ali ile Hak aşkını anlamış olan Sarıkız her gücü kendinde bulamaz, erenlere karışamaz mıydı?
Evet bence Sarıkız hem kral kızıydı hem de çoban kızı. Cılbak baba da hem kraldı hem çoban.
Bakın şimdi size ben de benim Sarıkız’ımı anlatayım.
..

Devamını Oku
Mustafa Üstün

Sarı,sapsarı saçları
mavi,masmavi gözleri
tamda ikindi üzeri
altın güneşler içinde.

Sanırsın bahar yelleri
tiril tiril giysileri
..

Devamını Oku
Halil İbrahim Yıldız

Küçük yaşta yetim kaldı anasız
Güzel olmak suç mu e bre kansız
Nasıl attın çamur dinsiz imansız
Yazık sarı kıza güzelim vah vah
Yalancı kulların haline eyvah

Sarı saçlar ipek sırma misali
..

Devamını Oku
Musa Acarhan Acartürk

yıllar önce bir görevde Bir aile tanıdım evlerinde ekmek, oturacak bir kanape yoktu Ne de akan bir su Bir çocuk tanıdım gözleri gök mavi,saçları altın Sarı sevdim büyünce ne olacaksın? Çocuk doktor olmak istiyorum dedi. Neden doktor? Babam hasta bende hastayım Annesine baktım, eşiniz nerde içerde yatıyor, dedi içeriye baktım çocugun babası hasta. Ordan ayrılırken döndüm altın saçlı çocuğa, adın ne ‘’Umut ‘’ dedi. Göbeklisin dedim sevdim. Annesi ile göz göze geldik, dalak büyümesi var ve lösemi dedi. Moral bozukluğuyla ayrıldım. Haftaya yine gittim, çikolata götürdüm birazda meyve vs. Çocuk elimden aldı, ‘’sağol’’ amca dedi, Yerken sordu ‘’amca bu ne’’ çikolata. Annesi çikolata hiç alamadık, dört aydır da meyve eve girmedi, komşular yardım ediyor dedi ve onbeş gün sonra yine gittim, kapıyı çaldım Kadın kapıyı açtı, buyur etti, Umut nerde dedim, hastanede yatıyor dedi, Beyiniz nerde? on gün önce öldü. Hemen hastaneye gittim Umut’un yanına, göstermediler. Bir hafta sonra Umut’a bakmaya gittim ama Umut son yolculuğunu yapmış. Doktorluk hayali yok olmuş, Yani Umut ölmüştü bir ışık görmeden,okumayı öğrenmeden, hayatın güzelilklerini yaşamadan yoksulluk içinde cennete altı yaşında gitmişti. Bizler bolluk içinde yaşarken halimize şükür etmeden, nice umutlar ölüyor, bunlar gibi ne umutlar yok oluyor.


Bir umut tanıdım gözleri gök mavi,saçları altın sarı
Bir umut tanıdım sevimli hayata gülen
Bir umut tanıdım çikolata nedir bilmeden, minicikken ölen
..

Devamını Oku
Yılmaz Helimergin

Gözlerim üşüyüp te Süreyya’ya dalıyor
Annemin göz yaşları kabusumda çağlıyor
Bir cenge tutuştum ki hazan çıkmazlarıyla
Ölüyorum yas-semen biraz mavi, hafif sarı
Cehennemin alevİ koyu mavi ve ölgün...
Cennetin ışığıysa şiddetli ve sapsarı...

..

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Yalanlara ve talanlara feda ettiğimiz mağrur gözyaşı sarmalıdır aşk
Haylaz ve göçebe anların zıpkın sarılışlarıyla anlam bulur yaşamak
Kendi coğrafyamızda yitiririz yönümüzü, kaygılarla birikir ağlamak
Hüzünlerin küflü mevsimlerinde korkuyla kurur sevgi desenli yaprak

Bulutun göğsünde hüzünlü bir adam, yağmur sağıyor kaygılı bakışlarından. Devrik acıların kayıp şehirlerinde masal satıyor bir kadın, özlemle takasta nicedir aşk, bekleyişlerin dargın yataklarında ıslak arzular. Bekle diyor an, er geç tükenecek kandil, yanacak yeniden avuçlar ve sarılacak hazla birbirine beden. Kahırlı günlerin sarı yaprakları suya düşecek, sen uzakları yakın edişime anlamlar ararken, ben o yanık kentlerin sarı sularına saldığım sevda salıyla sana gelecek, yüzyıllık açlığımı kadın bakışlarına tutkuyla emzirteceğim ve işte o gün seni sevdiğimi kurda kuşa ezberleteceğim.

..

Devamını Oku