Ey sarı!
Sarı kardeşim
Nedir bu kırgınlığının aslı astarı?
Cenazeleri bile önemsemeyecek kadar büyük mü?
Gönlünün acıları.
Ey sarı!
Sarı kardeşim...
..
Yelmi vurdu kız saçların dağılmış
Saçlarına vuran yel ben olaydım
Sarı saçın beyaz tene yakışmış
Beyaz tene yakışan ben olaydım
Sarı saçın omuzlara dökülmüş
Omuzlara dökülen ben olaydım
..
Resmedilmemişliğinin fonuna sarı gülleri yakıştırırdın ya hep, hüzün kokulu
Galiba; bu senin kızıl ötesi özenle renklendirilmiş,en sarı solgunluğun.
Asılı kalmasın diye zamanda,topla çığlığını hemen. Dil altına geri sar.
Unutma. içindeki açlık değil. aksine, ölüm orucundaki doygunluğun.
'Ha gayret gönül tahtım.... bu senin, hasat öncesindeki son olgunluğun.'
..
Nereden alıştım vallahi sana
Sarı saçlı, beyaz eteklim benim.
Zarar veriyorsun her zaman bana
Sarı saçlı, beyaz eteklim benim.
Sen elimden insanlara kapıştın
Bazen benle, halay çektin tepiştin
..
Beline dökülen sırma saçlarla
Hilali andıran güzel kaşlarla
Hele o yuvarlak omuz başlarla
Cana can katansın sarı papatyam…
Özenle yaratmış Allah’ım seni
Koklamaya doymam mis kokan teni
..
Al,mor,sarı
Gönlüm birgün al
Gönlüm birgün mor
Gönlüm birgün sarı...
..
Tarihi okur gözlerim ağlar,
Taşlar üzerinde yattığın taşlar,
El açıp Allah"a yaptığın duvalar,
Mavi gözlüm sarı saçlım.
Canını feda ettiniz millet için,
Yazılan çizilen nifak tohumlarını geçin,
Bağımsızlık için hür yaşadınız niçin,
Mavi gözlüm sarı saçlım.
Bağımsızlık türkün özünde vardı,
Yolunuzu kesen düşman kaçardı,
Kalbinde vatan sevğisi yaşardı,
Mavi gözlüm sarı saçlım.
Sana borçlu bu millet,
Yıkamadılar kaleni bu zillet,
Yaşar giderler sefalet,
Mavi gözlüm sarı saçlım.
Çanakkalede getirilen tekbir sesleri,
Anadolu üzerine çöken sizleri,
Rahat yaşatmaktı amacın bizleri,
Mavi gözlüm sarı saçlım.
Türkler tarihte şahlanır,
Geçmişine bakıp ağlanır,
Gönüllerimiz sana daha çok bağlanır,
Mavi gözlüm sarı saçlım.
Mustafa yazar yiğitliğini anlatır,
Sana meydan okuyanlar aldanır,
Bu millet bir gün şahlanır,
Mavi gözlüm sarı saçlım.
..
Gittiğin gün hep aklımda
Hava soğuk rüzgarlıydı
Bahçemdeki çok sevdiğim
Sarı güller sensiz kaldı
Çok bekledim çok özledim
Her anımda acı vardı
Benimle birlikte her gün
..
Bir kaş çattın aldın benim aklımı
Hazana döndürdün kara bahtımı
Toprak edip yere vurdun anlımı
Beni taştan taşa çaldın sarı kız
Nekadar ağlasam boşa nafile
Israrda bulunsam gelmez yemine
..
Elinde kalemi şiirler yazar
Mevladan dileğim, değmesin nazar
Bir gün görmez isem, yüreğim azar
Güleç yüzlü, şirin, sarı şekerim
Tatlıdır gülmesi, mutluluk verir
..
Gökyüzünden Gelen Hisler
Gökyüzüne baktığımızda neden farklı şeyler hissederiz ve söyleriz. Ne var gökyüzünde ve bize nasıl yansır. Gece hali gündüz hali neden faklı şeyler hissettirir. Hadi birlikte bakmaya çalışalım.
Gündüz gökyüzü açık bir tondadır. Açıklık içerden dışarıya doğru bir hareket içerir. Üstümüze üstümüze gelir. O yüzden sanki uzansak, iki adım ileri gitsek bulutları elimizle tutacağımızı sanırız. Açıklık bize yakındır. Biz açık olmasak da bize açık olan insanları daha yakın bulmaz mıyız? İşte renkler de öyle. Açıklık öndedir her zaman, açıklık önemlidir.
Güneşi genellikle sarı ile resmederiz hep kağıtlara. Bize doğru gelir sarı. Güneş sıcak ver parlaktır. O kadar parlaktır ki bakamayız uzun süre. Bize doğru taşar. Sarı renkte taşar, aydınlıktır. Sarının sorumsuz çekiciliği bayanların sarı saçlarında görünür. Ve gene sarının sorumsuz çekiciliği güneşe her baktığımızda bize 8 dakika daha yaşayabileceğimizi hatırlatır. Fakat durmadan sarıya bakamaz insan. O yüzden gökyüzünde çok geniş yer tutmaz. O yüzden o kadar küçük görünür bize. Israrlı ve saldırgan karakter etkisi bizde çok işe yaramayacaktır. Saldırganlık bize göre değil. Bu yüzden o kocaman ateş topu bize olabildiğince küçük görünmelidir.
..
İhtişamı göz alır
Kıskanır görse hilal
Dostlar bakar haz alır
Sarı Ceketli Celal
Hizmette en öndedir
Kalbi doğru yöndedir
..
Sonbahar geldiğinde
Ağaçlar sarı yapraklarını dökünce
Sen gelirsin aklıma
Güzel sarı saçların gitmez gözümün önünden
Puslu bir sonbahar akşamı
Yağmur hafif çiselerken
Seni gördüm köşe başında
..
bir sarı gül sararttı tüm umutları,
oysa kırmızı bir gül ile gelmiştim yanına,
ve bir beyaz gül vermekti sonunda eline,
bir aşkı ve bir hayatı birlikte yaşamaktı tüm isteğim,
olmadı…olamadı,
bir sarı gül verdin elime…..
..
Kot pantolon ayağında,
Bira dolu bardağında,
Güller açmış yanağında,
Bir içim su şu sarı kız…
Masasında beyaz vazo,
Oturuyor kuzu kuzu,
..
Ellerimi verebilirdim,sürgündüm kent biçimsiz uzuvlara gebedir şimdi,
Sarı kızlar geçecek sokaklardan,düşleriyle sarı sıcakları getiren bekleme.
Akşamdır; hüzünlenirsin kaldırımlardan yürüme,Ankara’ya gülümseme,
Yollar tenhalığı getirir saçlarına otobüs farlarından süzülünce.
Bir tutam sakız olur gökdelenler adımlarından uyanınca türküler,
gözlerimi verebilirdim,yalnızdım kent karanlıklara gebedir şimdi.
..
Sarı sarı sapsarı tarlalar
Başaklarda buğdaylar arpalar
Umut dolu yemyeşil yarınlar
Ekmek olup doyacak karınlar
Yarın olup doğacak çocuklar
Sevgi olup açacak kucaklar
..
Neden diye düşünürüm, kırmızı gül, sarı gül,
Karanfiller çok güzel am ma illa gül, illa gül,
Bil o sırma saçların var ya benziyor sümbül,
Neden diye düşünürüm, kırmızı gül, sarı gül,
Karanfiller çok güzel am ma illa gül, illa gül...
..
Yine bugün niçin firkatlenirsin
Sarı turnam bugün yaralandın mı
İnleye inleye sen dertlenirsin
Sarı turnam bugün yaralandın mı
Söyle yarana ben merhem olayım
Ben senin ustanım kurban olayım
..
Bazıları sarışın sever
Bazıları sarışın sever
rasist değilim,
epesmerim hatta,
simsiyah geceleri aydınlatır sapsarışın
..