Sarı Yazma’nın Dili 2 Şiiri - Hatice Güzen

Hatice Güzen
62

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Sarı Yazma’nın Dili 2

Bir vakit,
tahta kalıplar susmadan önce,
bir zanaatkârın gölgesinde
renkli çiçekler düşerdi kumaşa—
boya değil, dua basılırdı.
Bir desen,
bir kadının suskun alnına
yavaşça yerleşirdi.

Sarı yazma,
bir baş örtüsünden çoktu.
Köyün rüzgârında savrulan
bir hatıraydı—
kiminin annesinden kalan,
kiminin sesi hiç çıkmayan
kardeşiydi.

Her motif,
bir iç çekişin kıvrımıydı.
Gözyaşının iziyle çoğalırdı,
göğe bakmayı bilen kadınların
ellerinde taşınırdı.
Desenler konuşmazdı,
ama duyan,
dilsizliği de anlardı.

Sonra…
tezgâhlar söndü,
eller unuttu
tahtanın sırtına söylenen türküyü.
Bir ses, bir renk,
bir anlam
makinenin içine düştü.

Şimdi,
başlar örtülü—
ama desenin dili yok.
Yazma duruyor,
ama ne rüzgâr anlıyor onu,
ne de kadın
o yazmadaki kendini tanıyor.

Bir gün,
bir sarı yazma
bir omuzdan düşerse eğer,
toz kalkar,
çürümenin içinden
bir çiçek yeniden parlar.

Ve belki,
hiç konuşmamış bir yazma,
toprağın kulağına
eski bir sırrı fısıldar:

"Ben hâlâ buradayım.
Bir desen değilim yalnızca.
Bir kadın gibi
direniyorum."

Hatice GÜZEN

Hatice Güzen
Kayıt Tarihi : 21.4.2025 10:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!