Buralara uzun zamandır,
ilk defa yağmur yağıyor..
Gökyüzü grinin tüm tonları ile kaplı,
tıpkı benim ruhum gibi..
Penceremin arkasında,
Yeşil ve içinde sarı benekleri olan,
bir ekrana kitlenmişti zaman...
O ekrandaki hava durumuna göre,
hayat renklenir yada solardı aniden..
Mavidir, benim kanayan yaralarımın rengi..
Mavidir, kalbimin derinliklerindeki o incecik sızı..
Mavidir, içime batan, iğne dilinin, şefkatsiz elleri..
Ne çok acının içimde
Kül rengi iklimlere dönüştüğünü,
Bilmeden geldin hayatıma aniden..
Ruhumun yalnızlığını bulutlara sarsam,
beyaz pamukcuklara saklasam,
bıraksam mavilere..
Şekil değiştirsem,albenili bir uçurtma olsam,
kah coşkun bir yunus..
Bir türlü kabullenemediğim yokluğuna..
Ben ilkbaharı severim..
Kuş cıvıltılarını, rengarenk çiçekleri,
çimenlere sereserpe uzanıp,
Hüznün ağır bastığı günler..
Gönlüme bir bulut çöker..
Kaldıramaz kirpiklerim yükünü..
Önce güneş sıcacık,
sarmalayan,
kollarını çekti,bir hırsla,
sonra denizin ışıltılı parlaklığı,
sinsice çekildi,
kuytu derinliklerine..
Yakamozda martıların sesleri,
bırakır mehtabı amansız fırtınalara,
rüzgar süpürür ayak seslerini,
buzdan denizlerde coşanların,umarsızca..
İki mavi arasına sıkışır kalır, periler..
Sevdiğim o gözlerde mahşerin atlıları,
Yaşanmışlıklar peşimde dörtnala,savurur beni kıraç topraklara,
Yorgun ellerime, toz, toprak içindeki hayallerimi,
Silkelemesini söyleyemem..
Surlar yüksek,boyumu aşar,uğraştıkça, dikenleri batar sözcüklerin,
Can acısından duramam..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!