Sarı sabır zamanlarda
Yapraklar dökülürdü
Rüzgarlara
Geceler geçit vermezdi
En yakın hülyalı mekanlara
Çıt kırıldım
Pir kuruldum
Sevdalar olurdu
Külrengi tarlalarda
Ne ekersen
Onu biçemezdin
Nasırlı eller dualarda yumuşardı
Her yağmur düşümünde
Düşler parçalı bulutlu
Geleceği gören yoktu
Görmenin de bir anlamı da yoktu zaten
Falcıların uydurduğu hikayeler
Ufaktan bir avuntuydu
İn cin top oynardı
Beynimin kıvrımlarında
Yalnızlık başıma vurmuştu
Sahipsiz otobüs duraklarında
Her gün
Her adımda
Binlerce yeni yüz görürdüm
Hepsi tanıdık
Hepsi yabancı
Ayaksız masalarda
Oturak çaylı eylemler yapardım
Demi hep fazla gelirdi
Sarı kahır aralıklardan
Soğuklar gelirdi
Dostlarımla arama
Tekliğim ölüme doğru uzardı
Çitin dışında bir çam ağacı gölgesi
Eski vatanını arar gibi
Son kez uzanırdı topraklarına
Arada birde
Çiğ düşse de kozalaklarına
Genetik kopyalarını
Salardı gelecek ufuklara
Kimseye inandırmak zorunda değildim
Dünyanın dört köşe olduğuna
Her köşesinin de hunharca
İhtiyaç sahibi olmayanlar tarafından
Ansızın tutulup asla bırakılmayacağına
Sarı akan bir yazdan sonra
Sarıyla başlayan bir sonbahar hazırlardı
Bembeyaz kışlardaki yalnızlığa…
Kayıt Tarihi : 21.7.2004 01:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Turhan Toy
TÜM YORUMLAR (1)