..................................sarı cam
.................sarı cam
sarı cam
ah o dağ-ıs sır
.....................sırr-ıs sır
hitab-ı mehtab...sarı cam
afakım bir lale-i ab-ı şam
piyale mi lale mi
.........................akşam akşam
yanar ruh-u ruhsarımda
..............sarı cam....sarı cam
laleler
ah o dağ
o laleler
yanarım yine duymadan
uzaktan uzağa bir çerağ
derunumda tutuşan
gönlümde neler var
.............................elimde neler
sarı cam...sarı cam
kapındayım
boyutların kapanında
................................lal
ah o dağ-ıs sır
.....................sırr-ıs sır
hitab-ı seylab...sarı cam
afakım bir lale-i ab-ı şam
piyale mi lale mi
.........................akşam akşam
kaynar ruh-u ruhsarımda
................sarı cam...sarı cam
yanarım yine duymadan
uzaktan uzağa bir çerağ
derunumda tutuşan
laleler
ah o dağ
o laleler
sarı cam
.................sarı cam
..................................sarı cam
(Fatih / İSTANBUL, 27.3.1993)
Abdullah Hamza TurabiKayıt Tarihi : 11.5.2009 13:09:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İstanbul / 1993 yılı, bir gece sabaha doğru, beni sarsan ve benliğimi altüst eden bir ruya görmüştüm. Sevgili, ayrılık ve vuslat üzerine...Ve ''sarı cam sarı cam sarı cam'' diyerek uyandığımı hatırlıyorum. Anlamını bir türlü çözemedim. Hoş bugün de çözebilmiş değilim ya.. Ve sabah, Necati SARI adında çok değerli bir arkadaşım ziyaretime gelmişti. Ruyamı O'na anlattım, O da bir yorumda bulunamadı ve: '' Yalnız, dedi. Bu ruya bana Hz. Mevlana'nın bir mısraı'nı hatırlattı: '' o olacak o olacak o olacak ben olacağım ben olacağım ben olacağım '' Kısaca, ''Sarı Cam'' ın hikayesi budur. Yani bir ruya şiiri...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!