Ankara'ya yağmadı yağmadı, bu rahmet, bereket kar, sonra bir yağdı, hem de pir yağdı, iyi yağdı. Eski zamanlar da bizim çocukluğumuzun geçtiği yetmişli yıllarda sanki başkente daha bir fazla kar yağardı. Şimdilerde, ozon tabakasının delinmesi, yüksek binaların fazlalaşması, hava hareketlerini biraz biraz engelliyor. Bunu ben söylemiyorum, iklim bilimcilerin beyanatları bu doğrultuda... Kar tabi ki rahmet bereket, her ne kadar fakirler yakacak sorunu ile boğuşsa da, kar ve yağmur yeterli yağmadığı zaman, o sene meyve sebze hem pahalı hem de az oluyor, bunun da ucu yine sonradan fakirlere dokunuyor...
Üç beş gün öncesinde güzel kar yağdı Ankara'ya. Çocuklarda sevindi haliyle, bizler de sevindik meslektaşlarımız ile birlikte. Vatandaşın ayağına kar, yağmur, çamur değmedi mi ne ayakkabı almaya çıkıyor, ne de ayakkabı tamircisine gidiyor. Eee, bizim işimiz de hep onlarla. Dua eder dururuz kışın bol kar yağsın diye. Sade biz mi? Kar, yağmur çiftçiye de fayda, memlekete de her zaman için.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta