Şarabına kanayım Şiiri - Sema Coban

Sema Coban
42

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Şarabına kanayım

Ay secde etmişken sudaki çehrene
Gece saplamış oklarını güneşe
Pervaneyim / kaçmak mümkün mü
Kokun inme indirmiş
Diner mi bağrımdaki secere?

Ceylan gibi vurduğun, figanlarım sedir altında
Ve hâlâ
Hârken
Bırak da
Bari
- Şarabına kanayım -

- Dolu heceler / leş kokan ağızlarda -

Utangaçlığım koltuğumun altında üşürken
Güneş toprağa küsmüş / gölgesini kaptı diye
Ruju taşmış yalanların / umurunda mı?

Yağmur olsam vadinde
Köşebaşlarına dokunsam
Tetikte bekleyen soluğu avlar mı?

Yanık tencere kazır gibi beyhude bu şehla kalıntılar
Elimdeki adres mahşerken / hangi ihbarcı şafakları karayım
Ve henüz
Balçıkken
En iyisi mi
Elindeki kutsal suyla
- Bensizliğe damayım -

- Eğilmeyen alın, rûkû narında -

Kipriklerime astığım, ihanet yanıklarının ilkindisinde
Masallarım üşüyor / ayaklarımı sal artık

Öldüreçeksen bekleme!
Yanardağ gibi durma / ucurum kenarlı aklımda
Martı gibi düşmüşüm gözlerindeki denize

Haziran can çekişiyor boğazımda

Sema Coban
Kayıt Tarihi : 28.1.2009 11:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sema Coban