Sara George'un Göz Yaşları

Ağlamak derdi babam
Yaşamı öğreten...........

Gözlerim limanda
Martı çığlıklarına bürünen saatin rüzgarıdır
Onlarla gitmiştin niçin
Asılı kaldı senin adında keder
Ruhuma her daim kara kalem el yazıları
Çarpışma
senaryolarıdır kentin cildinde
Bu şehir kanla kurulmuştur
Tüm kediler kovuklarında
Güvercinler intiharı düşünüyor
Kopuk
kanatlarında

Houston
Şimdi sahillerine varır gözyaşım

Cağdalak yakutlarından tabutla geldi
Kumlu steplerin acısı
İndus
İndus
Yüreğime akan sen misin........

(Kardeşim Sara;

Sana biriktirdiğim özlemlerim var
Sana biriktirdiğim Kurband vadisinden dağ çiçeklerim
Masmavi bir gök var sana getireceğim

Burası ülkemiz değil
Neden bıraktım seni yüklemsiz sözcüklerle
Ve neden ilk hecede İndus akar üzerimize
Oysa dönünce sana kırmızı impala alacaktım
Pimini çekmeden Kabil
Bu topraklar bizim değil
Belki gelince sana kırmızı İmpala alırım
Cağdalak yakutlarından tabutla gelirim belki de..............)

Benim memleketim Kabil
Kardeşimin kanı o toprakta
Şehrim Houston
Gözyaşım bu
toprakta..............

dedi Sara, ve bir kürek kum attı İndus sularına.............