_______________'şiir ki, firavunları yataklarında sokar
_______________sonra gelir kınına dökülür...' tuncay yerlikaya
kudüs!
göğsünü kuşatmalara gergef eyleyen şehir
kudüs!
putları darmadağın eden ibrahim torunu
sen inim inim inlerken daha dün
yüksek tepelerden
seyrine dalmıştılar
kimi azgın siyonistler
yıllar yılı örselenmiş sim çelikten ruhun
kıvranıp can çekişirken yanı başımızda
bakışları uçurum
o yetim halkının
bigünah evlatları
krom kanatlı jetlerin pervasızca kustuğu
misket ve şarapnel parçalarından
can havliyle sığınırken duldalara
meğer cümle telaşları
o kör olasıca gözlerini
eğlendirmek içinmiş, heyhat!
gazze!
sapanlarına kan sıçramış çocukların yurdu!
gazze!
anaç rahmini kanlı gözyaşıyla sulayan
kadim ve yaralanmış toprak!
senin içsel çığlığına şahdamarım kesilir
ebabiller ağıtlarını usulca yakarken sana
ıslak musalla taşlarının koyu gölgesinde
küskün bakışlı leylaklar
daha bir hüzünle açar ki
uzanıp, koklayana aşk olsun…
dilsiz bir zamanın kudurgan dalgalarında
yiterken soluklarınız sessiz-sedasız öyle
nerelerde kalmıştılar ah, bilseydim keşke!
küresel yeryüzünün şu adalet savaşçıları
ve hangi dipsiz kuyuya düşürmüşler
kenan sakini, gül benizli yusuf’umu?
selahaddin’i nerelere gömmüştüler?
gayrı
işgal altında bîçare sabahlayan
nice hayatların dillenmemiş öyküsünü
vicdan kıyısına vuran
o zamansız ölümleri
sen bilirsin ancak ve ancak
ve kursakları çıldırtan bir yoksulluğun
ağır tonajlı güz sancısını yalnızca sen…
ve siz ey siyon yıldızları!
intifada yorgunu gencecik yüreklerimizle
sisli bir gece yarısında sıyrılarak inceden
zorlu yollara düşeceğiz bismillah diyerek
ve parçalayarak dişimizle-tırnağımızla
zift rengine bulanmış ürperten karanlıkları
sütliman uykunuzun ıslak buğusunda
sessizce yakalayıp sığ perçeminizden
ipek atlaslar bürünmüş rezil düşlerinizi
kınına
sığmayan
ucu bilenmiş
zülfikârımızla
yarıp-bölmek için tam ortasından
ansızın geleceğiz, bekleyin!
“soluyan atlara and olsun ki”…
2012/
Alpaslan AkdağKayıt Tarihi : 27.11.2012 12:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kudüs göğsünü kuşatmalara gergef eyleyen şehir...
Bolca telmihlere yer verdiğiniz şiiriniz kendini bir solukta okutuyor, daha da önemlisi terkisine, mesela kelimelerin oluşturduğu bir şiddet algısını da alarak ilerliyor. Bu da şiire, katmanlı bir biçimde zihinsel aliterasyon kesbediyor. Hülasa, şiiriniz başarılmış bir şiir.
Ancak, şahsi kanaatim, mısra kırmak eğer kırılan mısra kendi içinde kırık taraflarla bir ahenk oluşturmuyorsa bundan kaçınılmalı. Bunun denediğiniz her bölüm şiirin bütünselliğine menfi etkide bulunmuş. Elbette bu, şiirin sıhhati açısından olmazsa olmaz bir durum değildir, şiirin daha okunur ve kolay hale gelmesi için bir öneridir ve izafidir. Bu kullanıma şiirin genel yapısına uyum sağlamış bir örnek vermek gerekirse;
'olmaz dedi berdel
şiirlerimi oku derken
birden
necip fazıl göründü merdivenlerde
müt-
hiş-
ti.'
Son olarak, sadece sizin şiiriniz özelinde değil, dergi için önerilen diğer şiirlerde de sıkça görülen, epigraf kullanımı. Bana kalırsa, özellikle bu tarz derdi olan şiirlerde epigraf kullanılmamalı. Çünkü siz zaten şiiriniz ile söylenmesi gerekeni söylemişsiniz.
Saygılarımla,
h.c doğan/yordam dergisi
tebriklerimle değerli şair.
yüreğin hep şiirle olsun.
selam ve saygılarımla efendim...
Duygularınıza aynen katılıyorum.
Anlamıyla, verdiği mesajıyla, coşkun sesinizin bize ulaşımı bir harika.
Şiir, bütünüyle MÜKEMMEL.
Severek ve iştiyakla okudum.
Tebrikler değerli dost. (10+Ant.)
Sevgiyle ve esen kalınız.
Nafi ÇELİK
Duygularınıza aynen katılıyorum.
Anlamıyla, verdiği mesajıyla, coşkun sesinizin bize ulaşımı bir harika.
Şiir, bütünüyle MÜKEMMEL.
Severek ve iştiyakla okudum.
Tebrikler değerli dost. (10+Ant.)
Sevgiyle ve esen kalınız.
Nafi ÇELİK
TÜM YORUMLAR (18)