ŞANLI BAYRAĞIM
Al al çiçekler açar, yurdumun dört yanında
Dağında vadisinde, yemyeşil ormanında
İnmiş gökten ay-yıldız, serpilmiş benek benek
Renkleri şühedadan, sıcak, güneşlere denk
Gördüğü ilk tebessüm, yeni doğan bebeğin
Ay-yıldızla işlenmiş kanadı kelebeğin
Kıskanıyor bulutlar nazlı süzülüşünü
Mavi renkli gözlerde al- beyaz gülüşünü
Parlıyor ay yıldızı ucunda minarenin
Dedemin yadiğarı sandığında ninemin
İlmek ilmek dokunur kızların örgüsünde
Sönmeyen bir kıvılcım, Mehmet’in süngüsünde
Gönüllerin tacı, dertlerimin ilacı o
Hem anadır, hem baba, hem de bize bacı o
Varı yoğum; şerefim, hürriyetim, vatanım
Ben sende hayat buldum, sende yaşayacağım
Son nefesimde senin adını anacağım
Göklerin nazlı gülü, ay yıldızlı sancağım
Sen doğarsın her sabah, yurdumun şafağında
Senin adın yazılı, kartal kanatlarında
“Allah Allah” sesleri yükselirken göklere
Kutlu bir güven dolar sen varken yüreklere
O gün Tanrı dağında muhteşem çığ koparken
Irkımın kahramanı çağ açıp çağ kaparken
Gökkubbeli ordular yürürken akar gibi
Oğuz Han’ın kılıcı kınından çıkar gibi
Semalardan inerken şühedanın ruhları
Tuna boylarındaydı Asya’nın Bozkurtları
Tunç bilekli yiğitler tarihi yazdığı gün
Zaferlerle biterdi, o günlerde her düğün
Can verirken Mehmetler bir bir düşüp toprağa
“Yeter... Sürünme...” dedik yeniden Sakarya’ya
Dalgalan nazlı nazlı, göklerin hepsi senin
Üstünde adı vardır O Yüce Peygamberin
Zafer kanatlarının ser dünyanın üstüne
Yeni nağmeler yazdır zaferler türküsüne
Al rengin hiç solmasın tarihin yarınında
Daha nice kanlar var Türklüğün damarında
Zafer naralarıyla inlesin yerler, gökler
İslamın Peygamberi Cennet’te bizi bekler
Feda olsun canım, verilen canlar gibi
Senin için bunca yıl dökülen kanlar gibi
Boynunu bükme öyle, inan öksüz değilsin
Altın bir tarihin var, inan köksüz değilsin
Bilmem neyi beklersin, yüzüme gülmek için
Açıp kanatlarını süzülüp gelmek için
Al vereyim canımı, daha kaç can istersin
Zinciri kırmak için daha neyi beklersin
Yeter artık! ... Ne Olur! ... Bükme artık boynunu
Tarih kaç kez seyretti bu kahpece oyunu
İnan ki çok susadık zafer şerbetlerine
............................................................
Türklük de ulaşmalı, gitmeli yıldızlara
Barbaroslar çıkmalı derin okyanuslara
Çağ açmalı yeniden ilmimiz, irfanımız
Kurmalı otağını güneşe hakanımız
Türklüğün gülen yüzü nur saçmalı dünyaya
Hazerfen Mehmetler de açılmalı uzaya
Asma artık yüzünü, ak gerdanlı al gelin
Duyuluyor uzaktan sesleri zaferleri
Bu Ergenekon’dan da çıkacağız elbette
Irkımın insanları kalmayacak gurbette
Gök ırmak, Sarı ırmak Nil’le kucaklaşacak
Altaylar’dan gelen yiğit Tuna’da yıkanacak
Zafer şarkılarıyla uyanacak bebekler
Tuna boylarındaki nazlı kız bizi bekler
Adımız Türk’tür bizim, soyumuz Türkoğlu Türk
Çıkaracak bu millet, bir kez daha Atatürk
Kayıt Tarihi : 25.6.2010 01:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!