Sandık Şiiri - Kerem Duran

Ve duvarlar yükseldi.
Gölgeler koyulaştı.
Küçük kızın gözlerinden
Yaşlar süzüldü.

Amaçlarına ulaştılar,
Yüreklere korkuyu saldılar.
Artık sandıklar açılmayacak,
Onlar ortaya hiç çıkmayacak.

Kimse inanmaz onların yardım etmediğine

Işıklar yükselirken,
Tepeleri aydınlatırken,
Korkularını yansıt,
Sözlerini duysunlar,
Biliyorum bu duyguyu,
Birileri sana hep inanmalı,
İnanmalı belki de aldanmalı,
Küllere dönüşürken anlattıkların
O kül tadı ağızları doldurmalı,

Ve silahlar patladı.
Çıkan ses korkunçtu.
Gökyüzü koyu lacivert,
Dipsiz bir uçurumdu.

Hayaller şimdi derinlerde,
Koşuştular dört bir yana,
Sığındılar duvarların gölgelerine,
İnandılar inanılmaz olana
Ama yetişmedi zaman
Onu kurtarmaya;

Ve silahlar patladı.
Çıkan ses korkunçtu.
Gökyüzü koyu lacivert,
Dipsiz bir uçurumdu.
Uçurumda uçurtma uçurtmak için
Küçük kız bir anda heveslendi,
Ama yapamadı;
Hızla yaşlandı, saçları beyazlaştı,
Teni saydamlaştı, o artık Hayal kırıklığı yaşayan bir hayalet, elleri ne soğuğa ne de sıcağa bir daha dokunamaz, yapamaz...

Sesler duyulur, koşarken hep aynı
Sesler,
Bacaklar yorulur,
Gözlerinde yorgunluk,
Soluk soluğa,
Korkuyla,
Hayaller şimdi derinlerde,
Tek heves o kül tadı,
Koşarken.

Çatıya sakladıkları sandık bir işe yarayacak mıydı?
Hayır!
Bu tür sandıklar ağır olur.
Onlar da aynı şeyi söyledi;
'Hayır! '
Çünkü onlar sığınamazlar.
Ne bağışlayıcı bir tavır!
Kurallara uymadan, hesapsızca...
Çabaları boşuna,
Arkalarında entarisi havada uçuşanlarla.
Tüm o koşuşturmalar, hepsi boşuna,

Havzada toplanabilselerdi göreceklerdi;
Bağışlanmanın kimden geldiğini.
Karışımı kuvvetli bir kafuru almış gibi sağlık bulacaklardı.
Sonra onlardan deste deste mahfazalarına,
Hem de hiç utanmadan inandıkları halde;
Mihrabın önünde, sınırı çoktan aşmıştı onlar.
Saflarda toplanan sayısız nefer de boşuna artık,
Silahsız neferler; yüreksizler ordusu,
Nerde o mızraklar ve o keskin bakışlar;
Sahanlığı aydınlatan isli bir lamba kadar yararlılar sineklere,
Sığırtmaca haber verin de toplasın şu sefihleri,
Yüzlerinde gölgeler,
Tahkir bakışlar altında girsinler içeriye,
Terennüm edenlerle yol almak için gönülden,
Meyhanelerin tumturaklı havasından vazgeçti vakur bakışlılar.