Sanayide Devrim Şiiri - Sevinç Kavuk

Tüketim ve üretim ilk akla gelen oluyor
Sanayide devrim denilince
Batı başarısından söz etmek doğrudur, övgüye değer
Eksi yanıda önemli
Üretimleri kadar tükettiler ülkelerin mal ve canını
Türkiye bunu becermeli mi?

Teknoloji bugün
İnsana yönelik bir gelecek için olanak deniliyor
İşsizlik konumu önemiyle
Düşünce üretmeye ‘vakit olarak’ kazanılıyor
Bu bir gerçek, tek yanlı yine
Çalışma ama düşün, buna aylık vereceğim diyorsa
Bir avro’ya çalış dersem ve çalışırsan eğer demek bu
Çalışmazsan keseceğim aylığını deme hakkına karşılık
İşsiz ne diyebilecek peki?

Atatürk devrimlerinin alt yapıya oturtulamadığı
Çıkarılan maddi ve manevi kargaşa
Sanayide devrim sosyo-ekonomik bu görsel kaynak
Bir denklem farklılığı
Toplum dinamiğinin önü açılsın denilen bu tuzak
Askerini batırana kadar ‘azıcık para bir felaket’ süz gitsin hali...

Yaratıcılık için gelmiştir insan denilen
Toplum olarak dinamiğin önünü açmaya birden böyle
Tarikat niye hortlar?
Yaşam zor, insan olarak kalabilmek daha zor
Sömürücü hep bulur buluşturur…
Üç beş yüz yıllık düşünce yeniliği kendine yar olmamış…
Öyle de taşkın yıpratacaktır demokrasiyi demek
Asya hurd-aş evinin Türkiye portalını hazırlamak…

Ha gayret! Esvabı Cumhuriyet şirketi illet namzetliği şirret
Bir çuval kömüre al, babanın arsası, ananın mirası gibi sat
Sermayem, beş bin yıllık tecrübeyle kurulu bir Cumhuriyet
Özentiye yırtılmak yerine, değerlere yer vermek geleneği
Türkiye varlığıdır!
Türkiyenin egemenliği ve egemen gücü askeriye tehlikede, evet
Tehlikeler aşılmak için doğallıklar
Vatan bağımsız karakter denilen
Aş evi değil bu paylaşılan bir çuval değeri
Kana susamışlığın keyfine vahşet sergisinin bir de sinemalı seyri

Ağustos 2007

Dışarıdan yönetim ısmarlanmaz…Vatan sömürü altına alınırsa geç olur artık… Bir yok yoksulluğumuz var, ama sanayide… Biraz bilinçleşerek gelişme sürecine başlayabiliriz daha… Avrupa da dar boğazlığa girdi, tüm sömürüye rağmen… Hangi düzenleri daha iyi, baskı uygulama güçlerinden başka?

Paran var mı diye soracak ‘bu ne oldum delisi’ hırsızlık yamalığın mantığı… kimi para uğruna kimi hırsına, gözüm dönmüş gibiyim diyemiyor henüz… Şaşırtmayı şaşkın ördekler yutar, parayı veren düdüğü çalar… Bu deyim acaba, karşı karşıya mı duruyor? Cumhuriyet başarısız deme lüksünde olanlar karıştırıyor…Herkes kiralık pulluğa pazarcı her şey olabilir mi? onlar da alır parasını, işini yapar…

Sanayide geciktiğimiz doğru… Hızlı giden nerede tosladıysa acısını satın da almam…Az ile ilerlemeyi denerim… Fırlamaya şans bulan maks, lenin, nietsche, liberalizm ve neler… koş gidiyor maşallah! Tam zamanı değil mi? Fırsatçılığa… Düşünceleri tazelemeye hatta güzel bir olanak, neden olmasın? Yeryüzünün tüm gelişmiş düşüncelerinden haberdar olmaya özen olarak J.J.Ruossou, hegel bunlardan bir çifti sadece, Demokrasimize kural olmuştur, neden?

Egemenlik en değerli hak ve tek sahibi halk olarak, yönlendirebiliriz gibi bir alternatif de ‘Sözde onlar yönetmen, halk ama gözeten’ olabilir… Arsızlıkta direniyorsa daha nedenini bir düşün… Hatta bir yeni parti hayata geçirip, seçime gidilebilir daha… Buna, halkın kendisi organize olmalı…