SANAT ŞİİRLERİ

SANAT ŞİİRLERİ

Sedat Kiracı

Ne kadar da kolay geliyordu “İstediğim zaman şiir yazabilirim.” Derken sevgilisine Gökten dudaklarıyla kopartıp yıldızları nakşedecekti sahifesine Sabah olduğunda bile göstermek için parlaklığını sahibesine Aslında şairlik sanat değil, sevmek gerekiyormuş böylesine. Sedat KİRACI 14.04.1999
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Sanat, Sanatçı, Bilim ve Bilge Verir; İnsanlıklara! .

Dünya aleminden aldığını, dünya alemine ver gitsin! .
Dünya aleminden; sevgi derle ve sevgiye özün olsun! .
Ver daima, sevgi için öğrendiğini, kendi özünü bul! .
Senin kendi cümlen olsun; umutlu sevgiye dair olan! .

..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

“ANA” Adlı Romandan Cümle Derlemem:

Maksim GORKİ Üzerine

/ Onu bir sanat okuluna verdiler! . / Sekiz yaşlarında iken hayata atılmak zorunda kaldı! . / Sonsuz bir sevgi ile seven, onu anlayan, onu koruyan / biricik insan, bu duygulu, bu iyi yürekli kadındı! . / Sevgisinin derinliğini, / çok güzel belirtmiştir! . / Ağır iş şartlarına bakmadan, fırsat buldukça okudu! . / Onda bu okuma aşkı, ölünceye kadar kendisini bırakmadı! . / İçini bir kurt gibi kemiren bu okuma tutkusu, / şehrine sürükledi! . / Hayat denilen yüksek üniversitenin bütün fakültelerinden geçti! . / Köylüler arasında çalışmak ve onları aydınlatmak üzere, / köyün gitti! . / Köylüsünün hayatını yakından incelemek fırsatını buldu! . / Hatıralarında / sevgi ve saygı ile söz eder, öğrendiği şeylerden bir çoğunu / borçlu olduğunu söyler! . /

{ Kitap Adı: ANA Kitap Yazarı: Maksim GORKİ – Kitap Yayınevi: YALÇIN YAYINLARI / EKİM / 1994 – Çeviren: Nahit Teoman ERGİN - Sayfa: 005, 007 – Cümle Derleme Çalışması: Kemal KABCIK – ANTALYA - 28 Mart 2015 Cumartesi 14:57:51 }
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

SANAT ve de İNSAN; ONUN NUTKU ile DAİMA İLERİDE! .

Hayat; Devam Etti, Devam Edecek Yine; Ey Dostum! .
Sanmayın Ki Aşklara Küstüm, Sanmayın Ki Unuttum! .
Bir Nefesi: Gönül Dağında; Gönüllere Bağ Oluyor! .
Kenetledin Hayata ve Devam Ediyor; Aşk-i Nutkun! .

..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Barış MANÇO Efendimizin Sanat Çizgisine Uyumlu Aşk Olabilsem! .

Onun Takdiriyle var oluşuma; gerçeği ile hüküm: Ondan gelsin! .
Ölüm kararım çıksa razıyım takdirinden; hatalı olmuşsam eğer! .
Aynı hataya düşmemek koşuluyla; bağışlar Barış MANÇO AŞKLARI! .
Bağışlanıverince; kıymet bilen olmalı: hatasız olmaya çabala! .

..

Devamını Oku
Atilla Birkiye

Her şeyden önce bir yazarın konumlanma süreci, o yazarın yazdıklarından çıkıyor. Yazdıklarından ve bir eylem alanı olarak edebiyatla olan ilişkisinden. Örneğin yönettiği yayınlardan, hazırladığı antoloji, derleme, seçki gibi yapıtlardan çıkıyor.

Acaba deneme yazınımızda bir denemeci nasıl konumlanmaktadır?
Önce kısaca denememize değinmek, belki de konumuzun kapısını açmak için gerekiyor. Tarih olarak çok fazla geriye gitmeden ama denemenin tarihi olarak bizdeki başlangıç noktasına giderek Ataç’tan başlamak istiyorum.
Cumhuriyet sonrasında, Ahmed Hâşim, Yahya Kemal, Yakup Kadri, Falih Rıfkı gibi yazarlar denemenin örneklerini vermişler ancak “Türk deneme yazını” ilk büyük temsilcisine Nurullah Ataç ile kavuşmuştur.
Ataç ile birlikte, Sadri Ertem, Sabahattin Eyuboğlu, Suat Kemal Yetkin, Ahmet Hamdi Tanpınar da denemeler yazmış. Ne var ki denemeyi âdeta bir “disiplin” hâline getiren Ataç’tır. Denemeyi türsel bağımsızlığına, özgünlüğüne kavuşturmuştur. Yani, Ataç denilince akla önce deneme gelir. Deneme denince deAtaç…
Ataç ile birlikte eleştirel deneme de yaygınlaşmaya başlamıştır.
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

BİLİM ve SANAT; KİMLEREDİR? ERDEM YÜKLÜ OLGUNLUĞUN KARAKTER DONANIMINA DEĞİL Mİ? .

Hakkı BULUT Ağabeyimiz Vurguladı; Köylü Olduğumuzu ve Köylü İnancı Taşıdığımızı! .
Doğan CÜCELOĞLU Ağabeyimiz Vurguladı; “ÇİFTÇİ İLKESİ” Tanımı Yaptı Kitaplarında! .
En Az Gayretle İnsan Olmanın Yoluna Duralım; Şikayet Yerine, Uzlaşıverelim AŞKA! .
ANADOLU KÜLTÜRÜNDE YAŞIYORUZ ÇOK ŞÜKÜR; İster Oku Öğren, İster Dinle Öğren Aşkı! .

..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Okur Musun? . Yazar Mısın? . Bakarı Mısın? .

Biraz insanlık ve biraz da sanat çizgin! .
Bakanı var, bakarı var; aşklarımız için! .
Bakanı; çare! Bakarı; çare! Yazar mısın? .
Okuru var, yazarı var; Kalbe yine sevgi! .
{23 Mart 2013 Cumartesi 04:20:34}
..

Devamını Oku
Cahit Telkök

Feleğin çemberinden geçmeden sanat olmaz
Olmaz tadı pişmeden güneşte ham keleğin
Ölmeden kamburundan felah olmaz salağın
Dileğin nedir diye sorun bana bir kere
*
Yaptığı zırıltıya tempo tutar der müzik
Yazık diyip kınayıp beğenmeyen olursa
..

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Görüş, için bir kıyas, olmaz senin dar fikrin,
Buradan çizgi çekip, sınır koymuş göklere,
Cirimleri kızdırır, yaptığın batıl zikrin,
Dürbün olmuş feraset, öyle bakmış göklere.

Zerreler küçük diye, zannetme ki değersiz,
San’atça pek çok acip, sanat bundan habersiz,
..

Devamını Oku
Müzeyyen Keskin

16. HİKMET OKUYAR ÖDÜLLÜ ŞİİR YARIŞMASI ŞARTNAMESİ Yayınlandı..

Türkiye genelinde geleneksel olarak tertiplenen 16. Hikmet Okuyar Ödüllü Şiir Yarışması şartnamesi yayınlandı.

Yarışma sonunda yapılacak değerlendirmede belirlenecek, 10 Adet şiir için

' 2013 Hikmet Okuyar Türkiye Birincilik Ödülü '
..

Devamını Oku
Şerafettin Muş

Bilgilenmek İsteyenler

Sanat için yola çıkan
Zamanı harcamak ister
Vakit ayırmak gerekir
Bilgilenmek isteyenler

..

Devamını Oku
Aşık Şahturna

Gün gibi lekesiz, süzülüp gelir
Sevdamız Ay ışığı, ISLANMAZ Canım
Davamız dağ aşar, dizilip gelir
Katar-katar gider, USLANMAZ Canım

Sevgimiz beton değil, topraktadır dost
Kuşun kanadında, yapraktadır dost
..

Devamını Oku
Naime Erlaçin

Biri var, biliyor musunuz? Hep konuşur içimde. Ben de onunla…

Ama belki konuşmaz da, ben öyle sanırım. Çok konuşan kişi ben de olabilirim pekâlâ. Dil’in gücünü hissettiğim ilk günden beri onunla diyalog halindeyiz. Gençlik yıllarımda buna bir ad verilir ve ”muakale” denirdi. Şimdi ne diyorlar bilmiyorum. Bir “iç ses”ten söz ediyorlar. Ben ise 'içseslilik”ten ve karşılıklı söyleşmeler sonucunda gerçekleşen dışın içselleşmesi ve iç’in yeniden dışsallaşması sürecinden söz ediyorum.

Düşünün bir kere. Lisanımız olmasaydı eğer, ne yapardık? Düşünce dilden akar. Tıpkı duygu gibi. Beyinde oluşan kavramları sözcüklere çevirir ve onları yaşam nehrinde bir yolculuğa çıkartırız. Dolayısıyla dil, zaman içinde güçlü bir donanım silahına dönüşür. Ek olarak, kişiler arasında köprüler oluşturur. Dil hem dışarıdaki 'öteki' alemle, hem de kendi 'iç' dünyamızla konuşmayı sağlar. O ki, konuşurken farklı yöntemler kullanabilir. Yazar, çizer, renklere dönüşür, oynar; beynin kıvrımları arasında dolaşan kendi eş-ben’leri ile bir dansa tutuşur bazen. Bakarsınız şiir olur, felsefî kuyulara dalar; engin denizlere yelken açar; uçmayı ve araştırmayı dener. Kimi zaman arzu olur, tutku olur, hayalî elbiseler giyer üstüne. Sanal âlemdeki yolculuk da bunlardan biridir kanımca.

Sonuç ise hiç değişmez. İster sanal, ister gerçek dünya; isterse içlerimiz olsun, hepsinin yolları mutlaka dilde kesişir. Aslına bakarsanız dışarıda olup biten– günlük dert ve zorunluluklar dışında – bizi fazlaca ilgilendirmez. Genellikle kendimizi dinler, kendimizle savaşır ve hatta pek itiraf etmesek de kendimizi severiz. O kendimiz ki, evrensel bir bütünün minik bir parçası ve onun iç aynamıza yansıyan yüzü değil midir zaten?
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Sanat Hırsızı Demesinler Diye Düşünüver! .

Bu kırkıncı sayfamın anlatısıdır inanın! .
Kitabımı; olduğum gibi basıma sunacağım! .
Bu metinlerimin adına “ŞİİRSEL DENEMELER”
Kafiye değil, mana aranmalıdır, metinde! .

..

Devamını Oku
Hamza Çobanoğlu

birinci erkek residansında bir ben kaldım
bir arsız kedi ve radyodan yükselen sanat müziği
duvarda birkaç film afişi
ve köprüden geçen arabaların üzerime gelişi
pencerenin kıytığından girmeye çalışıyor üşüyen rüzgar
ortalıkta ne bir kuş cıvıltısı ne de bir vapur düdüğü
hiç tanımadığım ışıklar öpüyor dudaklarımdan
..

Devamını Oku
Ahmet Kemal

ŞAİRİN GÜNLÜĞÜ

24.05.15 (Pazar)


Kitap fuarına gittim. Her yıl giderim bu fuara. İlimizde başlayan bu fuar geleneği uzun yıllar uzak kaldığım kitap fuarlarını ayağıma getirdi. Öğrenciliğimde gittiğim Tüyap fuarlarını kentime gelmiş görmek beni mutlu ediyor. Ama bir yandan da basılı eser çıkarmamamın acısını hissettiriyor bana.
Neden bu alandan uzak kaldım. Oysa üniversitede yazdım en güzel şiirlerimi. Üniversite aşkım beni öyle derinden etkilemişti ki şiirim kabuğunu çatlatmış, arabesk şiirden gerçek şiire ulaşmıştım. Kasımpaşa’da otel eskisinde oturduğumuz yıllardı. Ankara’dan gelen misafirim bana öyle demişti. Bu kız seni şair yapmak için yaratılmış. Önceki şiirlerimi de görmüş beni kırmamak için bir şey söylememişti. Sonradan açıkça itiraf etmiş, arabesk şiir tanımın sanırsan o kullanmıştı.
..

Devamını Oku
Ahmet Kemal

YAZ TATİLİ

Geçip giden yaz tatili zevk vermedi hiç bana. Bir yandan aşırı sıcaklar ve aşırı sıcakların hareketlerimi kısıtlaması yaz tatilimi zehir etti bana. Herhangi bir tatil kültürüne sahip olamamak da cabası. Aileden gelen bu kültür bizde yok. Babam tatil bilmezdi. Yıllık iznini evde geçirirdi. Biraz tembellik yapmak, biraz fazla uyumak ona yeter de artardı bile.
Dedem zaten tatil nedir bilmezdi. O köyde kuran kursunda hocalık yapar, hafta sonlarında eve dönerdi. Kendini tümüyle ibadete vermiş bir Allah adamının tatille ne işi olabilirdi ki. Tatil kelimesi onun lügatinde bile yoktu. Emekli de olmamıştı zaten. Resmi olarak herhangi bir iş yapmamıştı. Çalıştığı kurslarda onun adına SSK yatırılmamıştı. Zaten az bir ücretle çalışır, takdir edilen ücretin bayağı bir kısmını da kuruma bağışlardı.
Babam onun aksine ne yapıp yapıp diyanet kurumuna bağlı bir din adamı hüviyeti kazanmıştı. 25. Yılını doldurur doldurmaz emekli olmuş, emekliliğin tadını çıkaramadan hastalanmış ve çok geçmeden dünyasını değişmişti.
Bense 27. Yılımı çalıştığım halde babamın akıbetine uğramamak için emekli olamıyorum. Oysa dinlenmeye öyle ihtiyacım var ki. Ama emekli günlerimin kabus günlerim olacağı korkusuyla karar veremiyorum.
Bu yaz tatilleri emeklilik günlerinin bir provası niteliğinde oluyor, ama bu provalar bir türlü mükemmelleşemiyor, kötü bir denme olmaktan, emeklilik kararını ertelemekten başka bir şeye yaramıyor.
..

Devamını Oku
Hatice Tural

BÜLENT ERSOY:Almanya konserine hazırlanırken telefonu çalar arayan gazino sahibi.
Gazino sahibi:BÜLENT hanım,salon dolu seyirciler sizi istiyor lütfen gelin.
BÜLENT ERSOY:Gelemem efendim Almanya'da konserim var, uçağım:kalkmak üzere.
Gazino sahibi:Lütfen hanımefendi konseri erteleyin.
BÜLENT ERSOY:Gelmiş, sürpriz bir şekilde sahneye çıkmış,seyirciler alkışlasa da BÜLENT hanımın,gerginliği geçmemiş.
Sunucu:Değerli seyirciler BÜLENT hanım, konserini erteledi sizin ısrarınız nedeni ile lütfen bundan sonra böyle sorunlar olmasın lütfen efendim.
Hülya:BÜLENT hanım,10 dakikadır sahnede hiç konuşmadan duruyor,ne düşünüyor acaba?
..

Devamını Oku
Tarık Torun

Ümmetin olan şairim gül mevsimi şiirim
Senin aşkına yanar evvelim ve ahirim

Aslolan edebiyat sanat içinde sanat
Yaşadığım sürece en güzel na’t salâvat

Adının hayranıyım yolunun kurbanıyım
..

Devamını Oku