Sanat Şiiri - Uğur Musab Şahin

Tutsaklık yerde değil, gökte de esaret.
İstediği dala konamayan kuşta esirdir.
Sanat, ağaçta meyve yetiştirmek değildir.
Sanatkâr, ağaç olmadan meyve yetiştirir
Ya işini doğru yap, ya doğru işler dene.
Kolay anlatılan “zor yaşanır” sakın deme.
Bey olsam sarayımda, köle gibi yaşarım.
Akıl cesareti sevmez, cesurlara şaşarım.
Ayna yoksa üzülme, dostunun gözü var.
Öküze boynuz ağır gelmez, yükünü sar.
Esnek ve sert olursan, kalbini kıramazlar.
İyilik çok pahalıdır, onu satın alamazlar.
Öfkede göz kızarır, öfke gider yüz kızarır.
Her öfkeden sonra, geride nedamet kalır.
2011

Süslü kabirleri, içim almıyor nedense
Bidat ve riya hasadı bu, beşeriyet bilse.
Dışı değil, içi sırça saray olsun kabrinin
Tümseklikten anlaşılmalı, kabirde yerin
2016

Ceylan diye vurdum seni,
Domuz çıktın yıktın beni
Fidan diye diktim seni,
Kaktüs gibi yaktın beni.
Tarla diye ektim seni,
Diken verdin yıktın beni.
Çiçek diye sevdim seni,
Dallarınla çarptın beni.
2011

Ağır olma, ağırlığınca adam ol.
Burnu büyük değil, burnu iri adam ol.
Gözü açık olma, özü açık adam ol.
Kış uykusu değil, kuş uykusun da ol.
Onursuz olma, gurursuz insan ol.
Alçak adam yerine, alçakta adam ol.
Cinsellik değil, dinsellik yanlısı ol.
Uyanık olma, uyuyamayan adam ol.
Üşenen olma, düşünen adam ol.
Fikir fakiri değil de, mal fakiri ol.
Fikirsiz adam olma, zikir eden ol.
2011

“Belki değişir” dediğini değiştir gitsin.
“Eskisi gibi olur” deme, eskidiyse bitsin.
Allah memnun, kul olmasa fark etmez
Hak dilemezse, külde kömürde değişmez
Külsüz kömürsüz yan, hem şeyhe kan
Bir de şeytana uy, Allah için yandığını san.
Ne günahlar indirimde, ne sevaplar zamlı.
Ne ömürler vakitsiz, ne ölümler zamanlı.
2010

Dev gibi eser için, karınca gibi çalışmalısın.
Eğer ki değişmiyorsa, değişime alışmalısın.
Küçük bir delik, koca gemiyi batırdığı bilinir
Düşünmeden söyleyene “niçin söyledin” denir.
Söylediğimizden çok, sessizliğimizi duyarlar
Yapılanı değil de, yapmayanı kefeye koyarlar
Neyi söyleyeceğin değil, anlaşılman önemlidir
Fikir ve düşüncesi olmayan, daha tehlikelidir.
Yumruğunu sıkan adam, mantıklı düşünemez.
Büyük meyveler, büyük taşlarla düşürülmez.
Tenkit etmek isteyen, anlamsız sesler çıkarır.
İnsanlık paradır, duruma dek değer kazanır
Sütü bozuk olanlar, kendini ballı kaymak sanır.
Bırakılamayan alışkanlıklar, ihtiyaç halini alır.
Cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir.
Çok araştıranlar, doğruyu ve zamanını iyi bilir.
2007

“Ne altın pas, ne deli yas tutar” derler.
Özü ağlayanın, gözü yaşarmaz beyler.
Elma ağacı çayıra, armut bayıra dikilir.
Atın iyisi uslu olur, yiğidin iyisi delidir.
Kiremit temiz, fayans kirli topraktan olur.
Kiremit çatı üstüne, fayans ayakaltına konur
Ağaçlar kesen, oduncuya da meyve verir.
Direnen değil, kaçan fareye “kahraman” denir.
Cimrinin de verirken, zevk duyduğu histir akıl.
Koyun gibi yaşayacaksan, gel de sürüye takıl.
Suçu kabullenmek, suçu işlemekten daha zor
Canı yanan çok bağırır, can yakar yürekte kor.
Hedefinin ha önüne, ha ardına düşmüş o ok
Her ikisi de karavana, ikisinin de hükmü yok.
2011

Solucan yeme kefenimi,
Gözüme bak kum kaçıyor.
Ne olur çekil üstümden,
Ruhsuzum, tenim acımıyor.
2010

Yüzme bilmeyeni, korku boğar
Eğri yolda yürüyeni, yol oyalar
Göz penceredir, akıl gözle görür.
Kanatlar, ayaktan daha hızlı yürür.
İstediği yere uçan kuş, özgürdür
Konamıyorsa, esareti gökyüzüdür
Dolu bardakta, kaşık eğri görülür.
Sır ispat istemez, başa çorap örülür.
Aslan kafesten kaçsa, güven kafestir.
Kaçan kurtulamaz, boşalan kafese gir.
Ne cahili severim, ne de âlimi överim.
Yolda izimi yoksa, oradan geçmemişim.
2007

Düşman düşmeni,
Şeytan şaşmanı bekler,
Bu kul mümin bir kulsa,
Ona dua eder melekler.
2011