Sanat siyaset müzik sergi sunum sempozyum veya edebiyat söylesilerinde cok yogun rastladigim biri digerinin tekrari ve özeti niteliklisi olan ` mümkün oldugu kadar gercege yakin ve birini digerine katip karistirmadan her alani kendi özgün yapisina göre isleyip calisip okumak duymak dokunmak yazmak veya dokumak, eger siir yazacaksan yazisi ilgisi degil duygusallik köpürten havasi süsü yerinde aygin baygin özel ve seckin metinler siralamak gerektigi ` kalip cerceve anlayisina yaygin, sözde ucundan kenarindan sanal iletisim sogukluguna dair sosyal duyarlikli elestirel tepki tavir gösterimi de yapan toptanci dünya günceli söz temsiline damitilmis fikir dizisi.
Bir kere günümüz, üstüne yazilmis ve yapismis ölüm iskeleti gibi sürünen ve sürüklenen insanlik kalabaliginin dünya geneline yaygin etkin ve hakim soygun sömürülerin sorgusuz sualsiz vurgun talan rant taciz tecavüz gaspindan yagmalayip kendi hesabina mülk saltanat ve servet kaynagi edinenlere, yasanan toplam hayatin tüm ayrinti ve alanlariyla katlanilmaz agitlara ve acilara esir pazari olmuslugu bire bir tesis talim taksim ve tayin Türkiyede de, yoksullugu en derin damarlardan duyan gören bilen taniyan yasayan gerilim bunalim kavga nizah siddet korkuya maruz ve terk bütün yoksulluguyla ezilen bogulan bataklik mirasciligindan baska hic bir degere denk ve esit sayilip görülmeyen yokluk zavallilik caresizlik gecimsizligine ve mutsuzluguna yiginak harabesi olarak görülürken, her dönemin villa hayati görgüsüzlük süs gösteris ahkam ihtisam saltanat sefasini ebediyen tatil hayatlar manzara mirasindan devredip devralarak asalakligin asagilik sülükleri gibi, sanki yasadiklari ülke gerceklerinden kopuk ayri uzak bilinmez görünmez ayri gezegenlerin insanlariymis gibi, üstüne cöküp cöreklendikleri ülke ve toplum yagma yikimi keyfine ve zevkine düskünlük furyasi sürenlerin, köskleri konaklari ve özel yazlik kislik tanri dokunulmazi hususiye yapili cevrili kanun kural ve korunakli siteleri etrafindan istenmeyen kuslarin bile izinsiz ucamadigi tüm kirli kahpe bozuk ve hain islerin dönüp kivrandigi bir kör saplanti odaginda, sömürenle sömürülen ayni yikim yagma cöplügünün fiyakasi kostümü pozu cakasi yerinde biri gercek digeri imrendigi adanmisliga sahte ayni kokusmuslugun gösterisli patronu bilip inaniyorsa, insan hakikatliligine dair hic birsey zaten kalmamistir ve yedigi ictigi, gezdigi gördügü, gittigi gitmedigi, tuttugu biraktigi, duydugu yasadigi, düsündügü davrandigi, sevdigi veya sevmedigi dolasima sürülen tezgahin her an degisen dönüsen vitrininde bütün yoksunluklarini aciyla agitla siddetle karamsarlikla kavgayla korkuyla kuskuyla ölümle zulümle sürekli yozlasarak bastirip susturan hepsine bir ve aynisi, sinmis susmus SANAL HAYATIN piyasa pazarina mal ve malzeme yetistirmekle kendine uygun hükme tabi cevrim carkidir sanat edebiyat dil ve dagarcik.
Akli fikri gönlü kalbi duygusu düsüncesi insanlik yerinde olanlarin yasadigi dönem devir her neresi nasil ne bicim veya sekillerde olursa olsun, toplumsal hayat gercekligine kendi hayatlari da eger para pul ün ihtisama tahvil ve devredilip satilmamissa, duyar toprak ve damarlardan esi benzeri ve aynasi gibidir. Cünkü her yoklugu duyumsanan hayati ihtiyac, ölümle pencelesecek derecede ecir sabir cile ve kahrin cevrim carkina düsmüsse mutlak yikimi kacinilmaz kilar. Bu yikim dayanilmaz aci keder ve yoksullugunu disa vurursa eski olan herseyi yerle bir etmeye kadar götürür isi. Disa atamayip icten ice kanamalarla kedi kendini kemirip bitirmeye giderse oradaki cesetten kokusup cürüyen bütün bozumus dagilmis hasar , kendini cürütüp disariya kustugu duygusu düsüncesi ilgisi itibari düzeni itibari nizami olmayan egitimden sagliga, sipordan mimariye, sevgiden saygiya hic bir halde ve yerde varligi gözükmez insanlik yerine, siddet nefret kin öfke haram yalan dolan talan taciz tecavüzler yerlesik hayati ceker cevirir.
Bu yüzden toprak agasi carlik dünyasinin tüm pisliklerini ölüm yikim sandiginda beklerken halde kalsa mi gitse mi yazip romantikleyen Tolstoy , yasadigi hayatin karakteristik özelligine uygun kendi aile hayatinin on cocuklu kalabaligindayken, etrafi hic kimseye kalmayan yoksul mutsuz yalan yanlislarini uzuuun uzun söz dolayisi tasvirlerle ice kanayan disa vurumlaridirlar sanki.
Charles, OLIVER TWIS daki sefil sokaklarin hayatindan hersey gecen cocuklari kendinden yasayip bilen , onca cocuku evli fakat hep mutsuzlugunu dolayli tasvirlerle romantikleyen Dikins `da öyledir..
Dostoyevski de, baslangicta yasanan tüm hayatlarin bütün pisligiyle beraber devrilip gitmesini hayale fikre düsleyip büyür birikirken, yedigi SIBIRYA SÜRGÜNÜ ve IDAMA MAHKUM zilgitindan sonra anilar cikini nitelikli YERALTINDAN NOTLAR gibi tüm düsünüm inandiklarindan kendi kendini yargilayip öte dünyadan geri dönen kimliksiz nufus tasir gibi, öz elestirisinden sonra Carlik sultasinin en iyisi hic bir yere gitmesin oldugu gibi hersey ve herkes yerinde kalsin cinsi yilmis yenilmislige özgün KARAMAZOV KARDESLER`deki ayni hayatin kilise papazi olan romantiginden Hz. Isa `sini kendine kahraman secip sicillemistir.
Bizde ise ABBAS SAYAR yilki atlariyla kimsiz kimsesiz terkedilislere gecip giden yeri yaziyordu, Fakir Baykurt bozulup bozguna ugrayan tozun topragin yasam irgatligini okuyup anlayip duyan dinleyen insan kalbiyle direnip tanimaya calisiyordu ve Saik Faik aklinin ucunda fikrinin gözü ve gönlünde ölüp kapis kapis haydut harami capulculuguyla yitip yikilip kaybolan Istanbul`u Burgaz`a siginip kacarak hic degilse, atesi sönmeyen SEMAVER`de dem bugusu dert tütütüp kaleme kagida efkar avutuyordu .
Ve orda öylece kald gitti söz yazi dil dagrcik tabiat dünya ve insan. Bu yüzden simdi herseyin ölümden bile daha cok yoklara hiclere yoksulluklara vurguna talana yenilip yikilip ören viran sinip sustugu, sekil tarz usül kaide bicimselliklerine kul köle ve muhtac olmadan uzuuun uzun ve hic olmadigi kadar cok, kim begenir kim okur kim dinler kim duyar kim bakar kim ilgilenir ahmakigna ününe ücretine ve fiyatina saplanip kalmadan , madem ki sanal dünyadir bütün dolasim ve alanlarini yasadigimiz artik, onun tüm ilgi bilgi ulasim ve iletisim araclarini en yogun ve hatta elden geliyorsa her gün ve hic yorulup bikip usanmaksizin, biri digerine karismaz ilismez sinirlarin özel AYGIN BAYGINLIGA ayrismis katagorize olmuslugu hayatin hicbir özüne damarina degip dokunmayan kalip gösteris ve soyutluktan degil, akli fikri duygusu düsüncesi gönlü yüregi cesareti bilgisi ilgisi kalemi yasadigi hayatin bütün olup bitenlerine yerli yerinde yazip konusup danisip bildirip duyurmasi gerekir herkesin herkese insan tarafindan kedini, sanat müzik edebiyatsa en basta ve illa ki. Degilse ordan bile daha simdiden hic bir özelligi varligi niteligi özgürlügü ve özgünlügü kalmamisligiyla, hepten kiyamet olup cöpe gidecektir insanlik.
Mayis / 21
Kayıt Tarihi : 3.5.2021 16:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!