Sana yağıyordu dün gece kar,
her düşen tane sensiz mısralara ilham.
Üşüdüm, bembeyaz kesildi tenim,
soğuğa ve çaresizliğe bir de seni ekledim.
Sebebi var dedim böyle bir başına kalışın,
sebebi var bu nedensiz ayrılışın.
Sana yağıyordu dün gece kar.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Kim iddia edebilir ki ''KAR'' soğuğun temsilcisidir.
İşte ispatı; Erimeden, üşütmeden,üstelik yürek ısıtabilen ve karşınızda sımsıcak duran kar..
Yüreğine sağlık.
Saygılarımla İsrafil Yıldızkan
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta