Sana sorum efendim

Mühim mesele de susana kırk katır
Başa gelen yangın da konuşana satır
Akıldır dilin üzengisi, tutan nece zattır
Bu kelama vesselam edilmez mi efendim?

Keraat-ın küçüğün, büyük olur gölgesi
Sezinmez garibanın, kesik olur ensesi
Kibirdir devrin cetveli, uzun olur metresi
Bu mangal da bu tezek, ısıtır mı efendim?

Kurumdan yıkıma gider bu gemi
Dalgasına, poyrazına, bu isyan, değer mi?
Görmeden karayı yelken,acep iner mi?
Bu tayfayı bu deniz, tutmaz mı efendim?

Hakikatin sahanın da, dövülmeden zihin
Bu düzene veferan etmezsen, ne olur halin
Gayrimuntazam da kavgaya, kalınır mı sakin
Haktan gelip haksızlığa, gidilir mi efendim