Sana Hiç Gelmedim İstanbul

Sana Hiç Gelmedim İstanbul

Sana Hiç Gelmedim İstanbul


Bilirimki sana kar yağmadan ülkeme kış gelmez
ağaçların çiçek açmadan bahar.
hemşehrilerin kavrulmadan,
yanmaz ülkemin insanları, tarla kenarlarında

istanbul sensin anlatılan şiirlerde, şarkılarda
her üç kelimenin birinde
sensin söylenen.

sana hiç gelmedim istanbul
bir yoksunluk var içimde
Kadıköy'ünü, Üsküdar'ını
Sarıyer'ini, meydanlarını,Hisarlarını
Kız kulesini, surlarını görmedim

bakmadım sana bir tepeden
dinlemedim sesini.
ayla güneşini görmedim hala
ellerimi değemedim kaldırımlarına
dokunamadım boğazına

kaç kez kuşattılar seni?
kaç kez dayandılar boğazına?
surlarında kaç ademoğlu var?

söyledikleri kadar ulubatlar bırakırmısın tarihe
diyojen ler düşürürmüsün dillere

unutmadın değilmi?
kimliğinde yazanları
unutmadın değilmi fatihle düğününü?
sıhri değil akrabalığımız istanbul

benide kabul et istanbul
üç beş çocuğunun arasına
senden bir nefes almak için
beklerim kuytu köşelerinde

geldim istanbul kapına
tek başıma geldim
ordular yok arkamda

geldim istanbul
geldim işte

anne' istanbul u anlat' dedin bana
ademi ifa dedikleri bu olsa gerek
kelimelerim yetmez
bak anne

ben baktım gökdelenlerine,
ülkem büyüyordu
kurtarıyordu istanbul başımızı yerden
oysa biz onu kurtarmaya gelmiştik.

oruçlar tuttum istanbul da
camiler tıklım tıklım
çadırlar kalabalık
mahyalarda
mihriban-ı ezel
rahman ve rahim olan

anne peygamberimizin hırkasıda burda
hani ben kitaplardan okuyordum ya
Yavuz Sultan Selim, Kutsal Emanetleri İstanbul a getirdi diye
sende' Allah razı olsun' diyordun

anne istanbulun boğazında gemiler var
büyük büyük gemiler
sonra yalılar, yalılar
surları anne surları
babamdan çok uzunlar, çok yaşlılar
anne
taksim meydanı var burda
turistler var
meydanlarında, ellerinde kitaplar öğrencileri
anne istanbul da
eminönün de balık ekmek satıyolar
ben hala yemedim
sen gelince sarıyer de yeriz diye


mezarlık kuracaksan buraya
saray kuracaksan buraya kur diyorum arkadaşlara

anne kızları istanbulun
istanbul gibi nazlı
bakıyolar
tanışamıyorum
saatmı sorayım anne
memleketteki gibi
hayır anne her yerde
hem saat kuleleri var
hem saat satan işportacılar

askerlik işlemlerim için
halıcıoğlu askerlik şubesine gittim
oysa sen benim
kuleli de okumamı isterdin anne
ben anne
üniversitelerinde bile okuyamadım istanbul 'un
ama üniversitelerindeki öğrencileri kadar
istanbul'lu oldum

sen derdinki' başkasının namusunda gözü olanın namusu olmaz' diye
istanbul'un namusunda çok göz var işte

bir garip ilhan oluyorum mustafa'nın oğlu
hala istanbul'un tabelalarını ezberliyorum
beş yıldızlı otellerine bakıyorum
benimki yıldızsız üstelik bitlenme tehlikesi var ama
yinede istanbul luyuz
öyle diyoruz mutluyuz
ve mutlu olmak için bile
nefes almak yetiyorya
istanbul da sağolsun havasını suyunu esirgemiyor

martılar,martılar
sabahları uyutmuyor
ama kuşlar var ne güzel
ve ben anne
bir itirafta bulunayım sana
ben istanbul un en çok kuşlarını sevdim
onlarda benim gibi yalnızdılar
hiç korkmadılar benden
hiç kaçmadılar
onlarda benim gibi istanbul 'u bilmiyodular
onlarda benim gibi beş parasızdılar
ama anne boğazı istanbul'un
bir akbille sana geliyor
bakıp vaybe diyorsun
sonra hayaller
okulu bitirsem
Allah da yürü ya kulum derse
bir ev alsam
boğazda
birde araba
sonra annemi en öne oturtup
annemin sevdiği,istanbul'un sevdiği bir şarkıda koyunca kasede

bunlar olmasada anne istanbul luyum hala
dedimya
istanbul esirgemiyor havasını suyunu
anne yürümedim meydanlarında arkadaşlarla
haklıyız
güçlüyüz
ya sev,ya terket demedim hala
ve ne gariptir
hiçbir noktada buluşmayan insanlar
istanbul da buluşuyor
ve hepsinin kavgasının şehri oluyor istanbul anne
baktım anne istanbul'a Semerkant, Buhara, Şam, Taşkent, Tebriz,Bakü, Bağdat
Medine, Pekin, Tokyo,İslamabad, Kabil,Nivyork, Londra,Berlin
ikrar vermek için bekliyorlar hala
lafı uzatmadan istanbul istanbul dedim

birazda hani okumuşta
yada köşeyi dönmüşte anadoluya gelip
üstündeki elbiselerle
kelimeleriyle
ve hatta arkasındaki mercedesle kahvede hava atanlar gibi
üç beş söz söyleyim anne

istanbul bir gülşen
nazlı bir huri
istanbul beytül kasid
alemler içinde


kaç ululemir
kaç sergerde gelip geçti kalbinden
bir ukde bu serencam
hissemize düşen istanbul dan ayrı yaşamaksa
Allah taksiratımı affetsin
İstemem yaşamayı bu hicranla

Allah,bir annemi cennetinden
birde beni istanbul un ferş-i nevvarın dan eksik etmesin.
eksik ederse, istanbul beni kendisinden
sandıkburnunda çatlayana kadar şarap içer
son nefesimi
cellatlar mezarlığında veririm bende...

İlhan Kolak
Kayıt Tarihi : 23.4.2006 19:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlhan Kolak