İçim kan ağlıyor dışım bir türkü tutturmuş mırıldanmakta. Dipte köşede sana dair bir şeyler arıyorum sürekli, senin elinin değdiği bir şeylere rastlasam belki yüzümde fotoğraf karesi bir tebessüme sebep olacak. Tanrım ne kadar sinirliyiym böyle, hani parmaklarımı birilerinin gırtlağına geçirip, avuç içime sıcak sıcak akan kanı seyretme dürtüleri, sonra bitip tükenmek bilmeyen alıp başımı gitmelerim, sonra nerden aklıma düşerse, Türkbükünde genç kızların yanağından makas alıp, Tükiye analizleri yapan sonradan liberalleşmiş eski solculara veripveriştirdiğim, durmadan etrafıma bakınıp güzel bir şeyler görme isteği ve güzel bir şeylerin bir tülü olmayışı, kırmızı ışıklarda kısa süreli komşuluk ettiğim, sutyen askıları kirli, koltuk altları bakımsız ve tahriş olmuş, sözüm ona güzel kızlar. Neyse ki yeşil yanıyor ve yine karşıdayım…
24 Temmuz 2010 Cumartesi
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Galiba zaman zaman içimzdeki öteki bizle çelişkiler yaşamak iyi geliyordur
nerden çıkar zaman neyi depreştirir bilinmez.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta