ben dizlerimi döverken yorulup açtımdı kollarımı
mazi camımdan süzülen yağmur damlaları
ve gençliğim sigaramın ucunda tüter ben güldüğümdendir
ben anlatır dururum / bir masal vardı rüyasında uçtuğum
keşke bisiklete bindiğim heybeliada sokaklarından
başımda esip duran sevinci de alsaydım yanıma.
keşke seni öptüğüm ilk günü inci gibi harflerle
inci gibi harflerle yazsaydım defterime.
şu tarlalarda soluduğum, sonra ciğerimle sana kadar taşıdığım
bu koca nefes
biri sana biri banadır, ben öyle moleküllerce topladım da
kendimi geldim sana.
neriman, sana bundan sonra neriman diyeceğim.
belki de utanıyorum kendimden ama bir gün işin
burasını da düşüneceğim.
şimdi kalbimden sıçrayan dört bir yana, işte buna kan diyebilirler
ya ben kayıp bir döngüyüm içimde,
ya da beni tamamen ayıp bilebilirler.
bir anam bir babam bir de sen neriman,
bakın yalnız bu üçü beni şair diye bilirler.
vicdanım ölümden ağır ve kör bir ahın yalnızlığı
bakmıyorum kim ne derse desin yine de
kaşık kaşık yutkunduğum bahçemden toplanmış aş
pare pare gönlümden dökülmüş aşk
belki gördüğünden fazlası, seni yuvama da alacağım
daha önceleri bir yerlerde söyledimdi
ben senin eline alıp hiç çalmadığın öksüz bir saz.
kolay gibi duran ne varsa bu çukurun içinde
denizin köpüğünden ve kumundan bir sahilin
fazlası,
fazlası der dururum işte,
fazlası.
Kayıt Tarihi : 2.9.2017 00:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!