Biliyor musun?
İçimdeki sen hiç sana benzemiyor;
Ne incitiyor, ne kırıyor beni.
Konuşursam dinliyor,
Anlatırsam anlıyor,
Ağlarsam gözümün yaşını siliyor.
Ve gülersem benimle birlikte gülüyor.
Hiç yalnız uyutmuyor,
Her gece yastığa başını benimle birlikte koyuyor,
Uyursam uyuyor,
Uyuyamazsam sabaha dek benimle oturuyor.
Şimdi yine içimdeki senle oturuyoruz.
Yani sevdiğim,
Yani sevdiğini sandığım:
Beni anlamaya çalışsa,
Kırgınlıkların kızgınlıkları,
Kızgınlıkların kırgınlıkları büyüttüğünü bilseydin.
Dinleseydin beni yüreğinle,
Gitmeseydin, çoğalacaktık;
Gittin…
Şimdi yokluğunda her gün biraz daha azalıyorsun.
Ben ki sana, beni aşka iman ettir demiştim.
Oysa sen sabah Musa’yı peygamber ilan edip,
Gece yıldızlara tapar gibi aşkı ziyan ettin.
Ben sana aşk kelebeğin kanatlarına dokunmaktır,
Okşamaktır kelebek kanatlarını demiştim;
Sen ise kanatlarını yolmayı seçtin.
Demedim mi olacaksan sevdiğin yerde ol,
Öleceksen de sevdiğin yerde öl.
Sevdiğinin yanında ol,
Sevdiğinin yanında öl!
Yaşam, olmakla ölmek arasındaki mesafedir.
Yaşıyorsan farkına var;
Boşa yürüyüp, boşa yorulma!
Hepsinden ötesi bir yol değil miydi hayat,
Yolları, yollara; yollar,
Köprülerle ekleyerek birlikte yürünen?
Bazan bir sel bir köprüyü alıp gitmiyor muydu?
Bu hâlde yapılması gereken,
Ya suların çekilmesini beklemek,
Ya da yeni bir köprü kurmak değil miydi ki;
Gönülden gönüle?
Biz ise ya sele kulaç;
Ya gönüle dil ile ok atıyorduk.
Geçiyor, geçemiyor,
Yaşıyor, yaşamıyorduk.
Yaşamaksa birlikte güzel,
Fakat zor olanı başarmak değil miydi de?
Başaramadık.
Şimdi sen seninlesin,
Ben ise benimle…
Ama yine de unutma,
İçimdeki sen, hiç sana benzemiyor.
Ve ben seni değil,
İçimdeki seni çok seviyorum…
Kayıt Tarihi : 30.6.2012 12:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!