her şeyin bir sonu var
her döngünün
bir kırılma noktası
yaz da geçer güz de
ne hatır kalır acı kahvede
ne de fer kalır gören gözde
neyzen
ateşin sırrına mı erdin
kor üfürür dudakların
ben ki
mülga edilmiş şehirler gördüm
gördüğüm
duyduğum
bildiğim her şey eksik
çokça yağmur yağsa
ıslaklığım pekişir mi
yanılgılarımdan tanıdım seni
gözlerinden belliydi çocuk
o kapıyı açacağın
zihnindeki patikadan
denizleri aşacağın
zaman Nil taşkını
adende iki insan
ikisinin de kalbi nurdan
çiçeklere basmadan
başaklaları okşayarak
gezerlerdi cennet bahçesinde
ukâz panayırında
adını asmışlar mu'allakât-ı seb‘aya
sesin yağdıkça kalbime
altın yaldızlı layihadan
şafak erken koparır iplerini
sus şehri zamansız uyanır uykudan
kestirme yolu yoktur gönlümün
boşuna yıkma dağları
s'en
kazmayı her vurduğunda
benim göğsüm daralır
hayra yordama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!