hüsnüne baktım nic'alemler gördüm,
iki kaşın secdegahında ey peri.
hasrete giden nice yollar ördüm,
kalbinin güzergahında ey peri.
dokununca gözlerine elem gideceksin
aldırma mutlu sonlara mecbur bırakılmış taşra hikayelere
herkes kendi gölgesiyle şarkılar söyler
neden aldansın insan hüküm belli
gökmavisi küheylanları sürmelisin
şafağın döküldüğü yere
oralardan gelirken
bizim oralardan
bir dal
cezayir menekşesi getir
külrengi
kısraklar iniyor kent'e
uzun es-o-es'ler geçiyor
mahallelerden
sen
nedense
hep kalabalık gelirsin.
oradan buradan
yığın yığın.
herşeyi öldürüyorlar zahit
toprağı ağaçları yaşlıların sakallarını
bir kadın gırtlağını gökyüzüne savuruyor
savrulan ne varsa
son sigaramdı yaktığım
ekim ortasıydı
denize yağmur yağıyordu
ara sıra
şimşekler düşüyordu sandallara
biz uzaktan seyredebildik
insan nehir olmak ister
akarak tenha zamanlara.
kim bilir sözden uzak
bir şehir olmak ister insan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!