Bir engel diklenmiş şam'a giden yollara doğru..
Bir görevli sanki,sanki halkaları kalın bir zincir!
Pasları tozlu,acı,ağır gözlerimi yakıyor...
Ve demirden de ağır,ağır bir taş oluyor...
Peki,ruhsuz mu olduk o telaş nerde,neler oluyor!
Duygularımız dağılmış ağlamaktan gözler kamaşıyor..
Kime sesleniyorum ben,hadi korkumuz tükendi artık..
Geç kalmayalım kel dağımızın eteği tutuşmuş yanıyor..
Çaresiz,masum,bebek yüzler secdeye kapanmış kaçıyor..
Bugün yine ekmek fırını bombalanmış ekmekler kanlı!
Hama semalarından utangaç siyah dumanlar gözüküyor..
Halep hayalet şehir olmuş duydunuz mu okullar hapishane,
Şehit cesetlerinden özgürlük heykelleri dikiliyor...
Ne olacak halimiz böyle dera'da çocuklar bu kış ortası,
Evsiz,sobasız titriyor kalemleri mezar çizmiş..
Defterleri kefen,minaresiz camilerde şehitler uğurluyor.
Ve güzelim Deyr el zor'un vahasından koyunlar eksilmiş,
Aşiretler dağılmış,tüm fakirler kelb kabilesiyle savaşıyor,
Humus'tan eser kalmamış Hula'dan kan kuyuları gözüküyor,
Ey kelb kabilesi dininiz ne hangi kitap bu vahşeti yazıyor..!
Lideriniz bir Yezit katili de maktulü de kandırıyor..
Kayıt Tarihi : 24.12.2012 15:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ey kelb kabilesi dininiz ne hangi kitap bu vahşeti yazıyor..! Lideriniz bir Yezit katili de maktulü de kandırıyor..

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!