İtalyan şair ve edebiyat eleştirmeni. İtalyan şiirine sağladığı katkılar göz önünde tutularak Giuseppe Ungaretti ve Eugenio Montale ile birlikte anılır. Sembolizmden etkilenen şair, şiirlerinde memleketi Sicilya ve bölgenin geleneklerini işledi. 1959'da edebiyat dalında Nobel Ödülüne layık görüldü.
Ve şimdi seni yadsımak zorunda mı kalacağız
urların tanrısı, canlı çiçeklerin tanrısı
bir hayırla mı yanıtlayacağız o karanlık
kayayı ki benim özbenliğimdir, ölüme razı mı olacağız?
Ve her mezartaşına kazıyacak mıyız
tek kesin gerçeğimizi: thanatos athanatos!
herbirimiz bir güneş ışını
yaralamış gibi dururuz
tek başımıza evrenin yüreğinde
akşam oluverir
Ne haç ne çocukluk yetiyor
ne Golgota çekici durdurmağa
tanrısal anıları ne de savaşı.
Askerler gece ağlar
ölmeden önce, güçlüdürler, yaşam
kavgasında öğrendikleri sözlerin
Batıya döner ayçiçeği
Gün hızlanmıştır bile
Eğildi mi o - yoğunlaşır
Yaz havası, kımıl kımıl yapraklar, işlik
Dumanları. Çatırdayıvermesiyle yıldırımların,
Bulutların akıvermesiyle bir, uzaklaşır yiter
Batan ışığında doğuyorum
saydam suların akşamı.
Tutuşuyor
ferah yapraklarla
avunan hava.
Hâlâ taş elinde düşünde hâlâ sapan
çağımın insanı. Uçaktaydın,
kanatları ölüm ve kötülük taşıyan,
-gördüm seni- ateş arabasında, darağaçlarında,
işkence çarklarında, gördüm: sendin,
kıyıma inanan biliminle, yanılmaz,
Alevlerin alacakaranlığında
aydınlık ellerini özlüyorum:
meşe kokan, gül kokan,
ve ölüm. Eski kış.
Kuşlar yem ararken, birden,
Gece bitti
Ay eriyor doğan günde
Battı batacak sulara
Bu ovada eylül ne kadar diri
Çayırlar yemyeşil
Gün gün üstüne: uğursuz sözler, kan
ve altın. Tanıdım sizi ey benzerlerim
ey yeryüzü canavarları. Dişleriniz
arasında yok oldu acıma, iyi haç bizi bıraktı.
Dönemem artık cennetime.
Mezarlar kaplayacak yaralı toprakları, denize karşı,
Ne uzundur gece, ay pespembe ve yeşil
haykırdığında portakal çiçekleri arasından
çaldığında bir kapıyı, Tanrı’nın sevgilisi sanki,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!