Salkım Çay Çiçekleri Şiiri - Reyhan Sur

Salkım Çay Çiçekleri

içimizdeki hallaç
savururken kavak yellerinin polenlerini
pamuk ipliğinde cambazdır yaşam

yalnızca melekler mi kanat takar
uçan sadece kuşlar mı
filamingolar büyütürüz ninniyle bağrımızda

pembe griye devrederken nöbetini
-ki akşam vaktidir zaman-

yalar geçer rüzgar bozuntusu esintiler
düşlerimizi
bazen kamçılar
hiç acımasız sallantılarla
burulur içim
patlamak üzereyken damarlar
en ince sızıntılarda suya keser kan
güneşin taa öte ucundan
kopup gelen
ak güvercin sürüleridir
büyülü bir yolda o an
dillenir ürpertiler

üşürsünüz hani bazen umarsız
yalnız
kucaklar beklersiniz bir köşeye büzüşüp
kendinize çekerek dizlerinizi
yıkılmış boynunuzla

-en öksüz sizsiniz -

kırmızı bir boşlukta duyarsınız kristal tınısını
sevdanızın
ve çelik cevherinden fırlayan
mermiler gibi nabzınızın

türkü türkü
melodiler dökülürken kirpiklere
bir ince ışık iner inança
alevlenir ateş
balkır gölgeler
her şeyin durağanlığında yoğunlaşır hız
yeni umularla kucaklaşırız

-ki artık şafak vaktidir -

grinin pembeye yeniden
nefesin nefese değdiği yerde

zembereği boşalır zamanın
iki ayrı noktada teğettir gözler
tam on ikiden vurulur can
sevda sürer ağaç
çavdıkça ışık
on iki budakta iris
büyürüz güneşe
prizmasından toplayıp renk yelpazesini
ve çözüp gök/çe kuşağımızı belimizden

gümüş çağlayanlardan akarız
beyaz köpük salkımlarınca çay çiçeğinin
biraz ben biraz sen kokusunda
demleniriz aşka

gün yalazı düşlerde eseriz lodosa
dinlencesiz

dinlen-ce-siz...

Reyhan Sur
Kayıt Tarihi : 12.2.2004 15:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (3)

Reyhan Sur