Gün kızılı vurunca yüzüne
Tutuşur yanar içinin ateşi
Sinema şeridi gibidir
Zaman
Gözlerden geçer gider
Bakışlarda kalan
Gülüşlerimiz sıvası dökülmüş
Taş duvarlara harç oldu
Göz yaşlarımızla kardık
Çatlak toprakları
Harmanlayıp
Toy bir yürektik aşk seninle
Gemsiz kısraklara binerdik
Sevda denince
İki çılgın deli tay gibi
Alıp gemi azıya
Kumrular gibi sevişirdik
Çocukluğumu bıraktım gitmeden sana
kurban olayım büklüm büklüm yoluna
şimdi hasret kaldım öküzüne kağnına
Aklım sende kaldı akçakışla
Taşınmaz yük oldu gurbet ocağım
Pervazsızca desin ki
Yalnızlıga mahkum eden
Bu hasreti
Sırtlayıp geleceğim
Yine eskisi gibi
Hani elele tutuşup
Öyle dokunmalısın ki
Çıplak ellerinle
Yüreğimin kor ateşine
Bir kış sabahı
Sol yanım yanmalı
Uyanışını bekliyorum her sabah,
Baharı gözlerinde yakalamak
Yüzündeki içli tebessümü görmek
Her sabah günaydın diyebilmek için
Ben.
Yarımdı yarım kaldı
Bıkmayan deli yıllar
Kimi zaman bahar oldu
Kimi zaman yaz
En sıcak yerimde vurdu
Dört mevsim dışarı ayaz
Alev alev yansak ikimiz
Alacalı bir gece de
Gri bulutlar göç ederken
Yıldızlar tüner şakağımda
Ay yok olur
Karanlık bir sis çöker
Kahırlanma gayrı ey zalım
Yüce dağa benzersin
Ne kar eksilir
Nede fırtına tependen
Ve sen
İnadına kır zincirleri
Yüreğiniz sevdiklerinizin sevgisiyle coşsun...sevgili şiir dostu...kaleminiz gamdan eğilmesin...selam ve saygıyla
Sizin de ilhamınız bol olsun Sevgili Şiir Dostum.
Saygı ve Selamlarımla.
Gülay Aruç.
* Duygu doluydu *
Sonsuz kutluyorum