Gök yüzünde ay ve yıldız
Karanlık geceye kandil
Karanlık ruhlara hakim
Bir güneş doğacak yarın
İçimde biriken bir zehir gibi
Göğsüme gelip oturur yalnızlık
Elimi uzattıklarım ırağımdadır
Yakınımdakiler ruhuma uzak
Bazen kalmak isterim kendi kuytumda
Bazen de kendimden kaçmak isterim
Bir mezara gömülüyüm dipdiri
Gün ışığına hasret
Hayatın lezzetini unutmuş
Ölümün huzuruna uzağım.
Benim dünyam ışık almıyor
Neden gri bir deniz
Uçuşan martılar gördüğümde
Yüreğimde bir sızı duyarım
Neden bir cami silüeti ile
KAHRAMAN ve NERON
Özgürlükler ülkesinde(!)
Ülkenin kongre merkezinde
Çağdaş bir Neron alkışlanıyordu
Yapılan katliama ortak olurcasına
Şehzadebaşı’nın göğe yükselen minareleri
Işıklarla donatılmış belediye sarayı
Esrarengiz bir hava veriyor güzelliğine
Sen ne kadar güzelsen
Ben o kadar körüm İstanbul
Omuzlarımda keşkelerden bir dağ var
Hergün altında binlerce kez ezildiğim
Boğazım düğüm düğüm yutkunmaktan
Sensizlik zehir gibi dolar içime
Üşürüm.
Kibri hiç sevmiyorum
Kibirliyi de
Gerçek mütevazı
Büyür gözümde
Senin ruhun gecelerden karanlık
Yeryüzüne yıldız olur aydınlık
Senin istikbalinde yok bir ışık
Mutluluk seyyahı kürek mahkumu
Anneciğim
Ergenken çok kızardım sana
Çok hatalı bulurdum bazı şeyleri
Asla dillendir(e)medim yüzüne karşı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!