Medar-ı iftihar, sebeb-i hayatsın
Ezelden ebede yolumsun benim.
Sen bana Rabbimden bir iltifatsın
Hem köküm hem gövdem, dalımsın benim.
Sende görüyorum bütün gerçeği
Edirne’den Ardahan’a
Vatan bizim vatan bizim.
Karış karış bu toprağa,
Şehid düşüp yatan bizim.
Tüttür ata ocağını,
GELECEKSEN EĞER
Bir gün geleceksen haber vermeden
Kalbim durabilir farkında mısın.
Geri döneceksen gülüm dermeden
Hemen solabilir farkında mısın…
GECELER
Her dem baş koyduğum ve sığınağım
Kucağını açıp bekler geceler.
Mâ’nâ âlemi, tefekkür kaynağım
Vuslatı içinde saklar geceler…
Şu sonsuzluk diyarında
Kimsesizim hep kimsesiz.
Hem bu gün de hem yarında
Kimsesizim hep kimsesiz.
Daldan düşen yaprak gibi
İ. Güler’e
Bir haber var gardaş bizim kümesten,
Tilkiler yoklama yapmış bu gece
Hırıltılar gelir sönük nefesten
Aç kurtlar nasibin kapmış bu gece.
YILLARDAN SONRA
(AKROSTİŞ)
S eneler geçip de anarsan beni
E lveda der misin güzel dostluğa.
B akınca albüme tanırsan beni,
Merhum yeğenim Mahmut Esat’ın ardından
Kırlangıç mıydın ki sen
Haber vermeden
Hazanla birlikte
Göç edip giden
Deniz
Beşer haritasında, gözlerin bir Akdeniz,
Bir balık oltasında, sözlerin tuzak deniz..
Sonu yok denilen uzun yollarda,
Adımlara fer olalım beraber.
Gerçeği arayan karanlıklarda
Tüm gözlere nur olalım berber…
Adım adım çıksak her buzlu dağı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!