yarayı deşersen izi kalır
hatıralar kabuk tutunca gelip kurcalama
ben büyünce unuturum düştüğümü
belki biraz daha büyüyünce
seni bile unutabilirim
yeter ki
halatın bir ucunu aya fırlatıp
bir ucunu yıldızlara atacaktım
dünyanın üzerinde sallanacaktık
tut ki canın
ekvatordaki bir kuşu görmek istedi
hooop atlayıp
dört sene önce bugün
karşı evin terasında
bir adam kendini astı
pencereden izledim ölümünü
koşarak gitti birileri kapıya
çelik kapı kırılmamış
kabuk bağlamasına bağladı da
ben sürekli koparıp kanatıyorum
yapacak bir şey yok üstadım
izi kalmadan geçmez bu sevda
gül mevsimi geçsede gül
bir kitap arasında
olsa da pul
okyanusta bir damla
olsa da bul
gül solsan da gönlümde gül
öncelikle red kit değilim
atım da yok köpeğim rintintin'im de yok
ben seni bir fotoğraftan izleyen kovboyum
yalıtılmış bir yakınlık içerisindeyim
öyle boktan bir durum bu
eğer ki sen de benden hoşlanmış olsaydın
yağmurlar dinmiyorsa yaşadığın şehirde
bil ki kalbimi kırdığın içindir
bir nefes kadar yakındım oysa
fakat kelimeleri yüreğime sığdırdım
yağmurlar dinmiyorsa yaşadığın şehirde
bil ki kalbimi kırdığın içindir
bir nefes kadar yakındım oysa
fakat kelimeleri yüreğime sığdırdım
Kış geldi martılarım geri gelmedi
Unuttular mı acaba bizim sokağı
Bayat ekmekler hep çöpe gitti
Bir topal martı vardı
Topal derken tek bacağı hiç yoktu
Çok cesurdu ne koysam korkmadan
okyanusun ortasında küçücük bir kayık
kaybolmuşum bakışlarım dalgın bayık
ne umutluyum yaşamaktan ne ölüme hazırım
korkmuyorum fakat ağlamak istiyorum yalnızlıktan
sakınıyorum gözlerimi güneşten kurumasın yaşlarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!