onun kadar sevmedi kimse
onun kadar özlemedi
kimseler onun kadar
pencerede beklemedi
bardağımdan su içer
Gitme çocuk
Sana gülistan bağlarında koşturmak yakışır
Başında bahar yeli
Gözlerinde umut
Gülmek yakışır sana çocuk acılarından kurtulup
Saçların evlat kokuyor çocuk
İkibindokuz'un ocak ayı
Ocak ayının onaltı sı
Fosforlu bombalarla aydınlanan
Bir gecede doğmuşum ben
Kalleşliklerle yaralanan bir ülkede
Kurşunların pes ettiği
Martılara simit atardı
her bindiğinde vapura
köpeklere ekmek doğramaz
kedilere su koymazdı
mutlaka simit atardı martılara
Allah'tan vapurda böyle bir gelenek vardı
İnsanlar vardılar
Elleri nasır
Üstlerinde çul yok
Döşekleri hasır
İnsanlar vardır
İki şey
hep duracak sanmıştım
kalbimin üstünde
biri
yaka cebimde sakladığım resmin
bir de ilkokulda öğretmenimin
kuytu bir köşeyim
çare değil yalnızlığıma
sokak lambaları
uzatsam ellerimi üşürsün
avuçlarımda
gece ayazları
Yaşamak
her gün aynı yönden doğan güneşin
kandırması gibidir insanı
ölüm yok diye
ya da bir çiçeğin haykırışı gibidir




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!