Perişanım her gün ağlıyorum.
Geceleri hasretinle yanıyorum.
Gündüzleri gece olsun diye seviyorum.
Ben bir tek karanlıkta sana yanıyorum.
Gören olmuyor senin için ağladığımı.
Bırakma beni yalan dünyada.
Bu gönül yanıyor hep sana.
Yetmez mi çektiğim özlem daha.
Ne olur kavuşayım ben sana.
Dayanamıyorum artık vuslata.
Bu gönül her gün sana ağlar.
Özleminle yıllardır yanıyorum.
İçim hep sana coşup kavruluyor.
Efendim ağlayarak yalvarıyorum.
Çıkar yol yok ki senden başka.
Bir dilek tuttum Allah'a.
Kavuştur beni o Mahmud'a
Ağlıyorum her gün ben bana.
Kavuştur beni o büyük zata.
Bir dilek tuttum rüyada görmeyi.
Öyle bir tövbe edeyim ki
Bir daha nefsim işlemesin.
Öyle bir yüzümü çevir ki
Senden başkasını görmesin.
Öyle bir bana iman ver ki.
Senden sana sığınır sana kaçarım.
Gidecek başka yok ki benim kapım.
Yüreğim yanıyor içimde sancılarım.
Her gece ona ağlıyor rüyalarım.
Yarab bu gönül ona çekiyor hasret.
Hava puslu gece çok karanlık
Hangisi dost düşman bilemedim
Kesildi ahbaplık bitti yarenlik
Kim dost düşman bilemedim
Düşman post giyip kuzu oldular
Aşıklar toplandı halka kuruldu
Dostlar meyleri sundu bu gece
Güller bahçesinde pir soruldu
Sultanımın kokusunu aldık bu gece
Yudum yudum içtik aşk tasından
Ey! rüyalarımın biricik sevgilisi.
Kırmızı güller serdim gözümün içine.
Gelirsin bana bir gün bu kula belki.
Mevlaya yalvardım gün doğmasın diye.
Ey! Mevlan'ın sevdiği en sevdiği.
Bütün herşey boşmuş anladım
Kendimi bomboş dünyada oyaladım
Bunu yıllar sonra ne yazık anladım
Kendimden artık ben utandım
Bu utanmaza efendim yer varmı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!