Dinleyin sözümü atmayın yabana
Bu gün bana, belki yarında gelir senin başına
Hanımın öldüyse varma oğluyun kızıyın yanına
Evin varsa otur oturduğun makam da
Kümesini değişme sakın saraylara
Kız sana sözüm var
Yanağında benin var
Kız beni sevmesen
Sende benim ahım var.
Sende örülü saçlar
Görmeyeli yıllar oldu
Dağlarda ki laleler soldu mu?
Hasretin bana dert oldu
Gözlerime boncuk boncuk yaş doldu
Şarkı söyleyerek gittiğim yerler
Sevdim seni delicesine
Saçlarının her bir teline
Bakmaya kıyamadığım güzelliğine
Terk ettin beni aldın mı intikam?
Güzelliğine bakan gözlerimi
Şahsenem derler, Kayabaşı’nın gülü
Etrafında eksik olmaz gül ile sümbülü
Varana şarkı söyler gülün bülbülü
Ziyarete var tazeler ömrünü
Büngüldek derler kayadan kaynar suyu
Yine aklıma düştü gurbet elde sıla
Mektup yazdım tez gider mi ola
Ağlayan anama merhem olur mu diye
Yine aklıma düştün Bünyan geleceğim sana
Yıllarca ayrı kaldım anadan babadan
Gergeme’nin önünden akar sular
Manzarası güzel her tarafa bakar
Misafiri eksik olmaz çok olur
Gergeme’nin çamanları dillere destan olur
Gez dolaş güllü Bünyan’ı
İnsan zengin fakir olurda gider
Üzülme nafakanı kazanırsan o da yeter
Rabbim sana ne lâyık gördüyse şükür yeter
Zenginlik fakirlik bir gün yok olur gider
Konuşmaz olur o güzel konuşan dilin
Çocukluğum, gençliğim ihtiyarlığım geçti sende
Aşağı havuz yukarı havuz yüzerdik sende
Elmalar, armutlar yapraklar arasında sende
Atlarım, koşarım yerimde duramaz oynardık el sende
Ah ne güzel Pınarbaşı’ndan akan berrak suların
Hâk yerini bulsa, tarla duvar istemez
Hırsızlık olmasa para kasa istemez
Ey Müslüman zengin kardeşim
Sen sofranda çeşit çeşit yerken
Fakir fukara sana nasıl kahretmez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!