Bir mart sabahı
Beyaz tepelerde ayaz
Tepelerde yürüyen gölgeler vardı
Ve kalplerde özlemlerin ateşi
Duyulmamış çocuk ağlamasına
Görülmemiş çocuğa hasret
Ah memleketim
Memleketim
Kimi ölür şehit olur
Kimi nutuk ile kahraman
Üç cümleden
İkisi hamaset, birisi yalan
Çalışmakta üretmekte miskinlik ve atalet
Düşünmekte tembellik, başkasına kefalet
Fikir dünyası dersen orası tümden sefalet
Halimiz nicedir dostum bana da söyle
Sofralarda çeşit ve israf içinde ziyafet
Miskiniz düşüncede, fikirde
Lakin cahillere dileniyoruz
Soru sorana çatıyoruz
Okuyana bileniyoruz
Ölçüye, mizana kulak asmıyoruz
Dindarımız dinden habersiz
Bilgimiz besmeleden öte değil
Kurallara duyarsızız, trafikte densiz
Ahlakımız hergeleden öte değil
Yalan, gıybet, iftira, her haltı yeriz
Ne kadar büyüksen o kadar yalnızsın
Ne kadar büyüklenirsen o kadar komik
Ve ne kadar mütevazı isen o kadar büyük
Ne kadar zenginsen o kadar korkaksın
Ne kadar zenginleşirsen o kadar muhtaç
Oruçları olmalı insanların
Görme orucu gibi
Kapatmalısın gözlerini ışığa
Aydınlanmalı dipsiz kuyuların dibi
Ve bulmalısın yolunu tek başına
Bağ bozumu bitti
Şimdi büyü bozumu zamanı
Rüzgârım ol savur beni
Bir denizden bir denize
Yık tüm kalelerimi
Kanadım ol uçur beni
Gece kara, gündüz kara, düşler kara
Kurşun döküldü çözüm için nazara
Ruhlar çok önce çalındı kafesten
Satılık bedenler taşındı pazara
Bedenler kara, kefenler beyaz
Ben, ben değilim
Bu toplum zindanında
İlacım, belki bir yılanın zehrinde
Belki masum bir çocuğun vicdanında
Hangisine yönelsem eksik kalıyor zaman
Koşamıyorum ayaklarım dolanmadan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!