Salih Şiiri - Battal Çam

Battal Çam
110

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Salih

Salih
Ağustos sıcağının
Ortalığı kasıp kavurduğu
Bu yaz gününde
Kartal sahilinde
Bir gölge bulmanın
Mutluluğunu yaşarken
Bir sığara yakmamak
Olur, mu çayın yanında
Derken uzaktan gözüktü
Salih...
Salih altmışında vardı
Hiç yüzü gülmemiş
Evlenirken bile
Tebessüm edememiş

Yakılmamış el kınası
Yokmuş anası babası
Bu nasıl kör talih böyle
Hiç birleşmemiş yakası

Beş can geldiğinde
Sevinmek bir yana
Yoksulluğun göz
Yaşlarıyla karşılamış
Hiç düzenli işi olmamış
Hep ara işlerinde
Buldukça inşatta
Bazen kömür taşır
Kışın odun kırar
Akşamları da cami
Tuvaletlerini temizler
Ekmek bekleyen
Beş can vardı
Bir göz odalı
Gecekonduda
Tam beş can
Salih in beli
Zamanından çok önce
Bükülmüştü
Şöyle elini arkasına atıp
Yürüdüğünde yere doğru
Onbeş yirmi derece
Eğilerek yürüyor
Kafasında o eski şapkası
Sıcak soğuk fark etmez
Teleği hep yandadır
Saç sakal bıyık
Hepsi birbirine karışmış
Hangisi saç hangisi sakal
Seçmek çok güç
Ayakkabısı evet ayağındaki
Ayağının üçte birini
Dışarıda bırakmış
Topuklar dışarıda
Yere basıyor

Çıplak ayak yere basmış
Kerme kerme nasır olmuş
Kim yazmış bu nasıl yazı
Koca ömür böyle geçmiş

Ayakkabıysa bu
Olmasa
Belki daha iyi
Yan basa basa
Geldi zavallı Salih
Beni gördüğünde
Aramızda beş altı
Adım vardı durdu
Şapkasının teleğini kaldırdı
Gülümsedi gözlerini
Bir kaç kez çırptı
Çoktandır yoktun paşam
Merak ettim yoksa
Kötü bir şey mi oldu
Görmeyince seni
Yok, Salih kötü bir şey
Olmadı gel otur
Bir sandalye çekti
Gölgeden yana
İki kolunun dirseğini
Masaya koydu
Yüzünü avuçlarının
İçine aldı
Ben
Nasılsın demeden
Nasıl insana benziyor muyum
Şu gidenlere bak
Bende onlara benzer
Bir hal varmı
Var tabi dedim hemde fazlası
Saliha çay söyledim
Birde sığara verdim
Sigaraya baktı baktı
Paşam bu pamuklu
Beni öksürtmesin
Şöyle bir içine çekti
İyi iyi bu iyi dedi
Anlat bakalım ne var ne yok
Çaydan bir yudum aldı
Sigarasından bir nefes çekti
Gözlerini kaçırdı benden
İş yok işsizim
Her gün sabah erkenden
Banka duvarının dibinde
Akşama kadar bekliyorum
Kimse işe götürmüyor
Belliki yaşlandım
Her gün böyle
Sabahtan akşama kadar
Aç susuz bekliyorum

Gözler daldı uyur gibi
Durgun akan ırmak suyu
Bekliyor duvar dibinden
Kuru ağaç dalı gibi

Salih
Sana demeye kalmadı
Sağ eliyle sol elimi tutu
Yok, sağ ol
Yandaki lokantacı bir ekmekle
Bir tas çorba verdi sağ olsun
Çocuklar büyüyor dedi
Gözleri doldu
Düğümlendi söz

Geçti gözünde kuzusu
Yine kanadı yarası
Kimler yaptı bu yapıyı
Yokmu başka bir ustası

Artık kekeliyordu
İkisi çalışıyor ağam
Birisi
Boyacıda çırak
Küçüğümde
Mahallede kahvede garson
Paraları çok az babam
Okutamadım telef oldular
Benim gibi çürüyecekler
En küçüğü hastalandı
Geçen ay
Hastaneye götüremedim
Benden kart istediler
Neydi o kart gömü ne
Hökümet çıkartmış o kartı
Gö değil yeşil kart dedim
Ha tamam o kart
Yere batsın onların
Yeşili de gösüde
O kadar ugraştırdılar ki
Elli yere gönderdiler
Gene olmadı bekle dediler
Hastalık beklemez ki
Seni aradım bulamadım
Yol gösterirsin diye
Ben köydeydim Salih
Allah muhtardan razı olsun
Halletti her şeyi de
Bende kurtuldum
Dünya namussuzların olmuş
Gözlerini dikti uzaklara
İnsanlar insanlıktan çıkmış
Namusluysan dürüstsen
Para etmeyi babam para etmeyi
Hırsız ol pezevenk ol şerefsiz ol
Yakanda kravatın olsun
Elinde birde çanta
Elbisen düzgün
Ayakkabılar cilalı
Ağada sensin paşada
Kimse bakmaz yüzüne
Paran yoksa cüzdanda
Karın bile bakmaz
Herkesten önce o el olur
Geçer gider selamsız

Yarsam şu yüreği dedi
Hicran dolu görsen içi
Bu yara yeterdi bana
Zalim yârde vurdu geçti

Yutkundu başını kaldırdı
Bak ağam gölcük aha orda
Zelzele orda oldu
Onca insan yatağından
Ne hayalleri vardı kim bilir
Göçüp gittiler sesiz sedasız
Ha burayı da yıkmadı ki
Kurtulak bu çileden
Yıkmadı işte ben ne biliyim

Daha bitmemişti gece
Açtı bağrını herkese
Hani sadık yârdi toprak
Bakmadı yaşlıya gence

Bir sığara daha aldı
Çay istemedi kalktı
O yürüdü ben baka kaldım
Taki kayıp olana kadar
Yıllar önce tanımıştım
Bir kış günüydü
Hava soğuk mu soğuk
Sabah ayazında işe gidecektim
Yola çıkmıştım ki
Önümü kesti yabancı biri
Ben aha şu ilerideki
Tek gözlü gecekonduda
Oturuyorum bak bak şurası
Evde bir dal odun yok
Çocuklar donacak
Gel gel istersen bak
Havalar ısınınca çalışırım
Şimdi bana yardım et
Fazlasıyla geri öderim
İstersen kurana el basarım
Salihe şöyle bir baktım
Zaten servisi kaçırdım
Kömürlük bizim dışarıda
Açtım kapıyı Salihe
Birde anahtar verdim
Artık ortağız dedim
Biz o kış ortak olduk
Aman dikkat et
Ben evdeysem
Hareket et
Bir şey diyen olursa
Bana haber et
Beraber üşüdük beraber ısındık
Birde ayakkabı al demiştim
Parasını da zorla cebine koymuştum
Düşünürken birde baktım
Önüme iki damla yaş düştü
Bu ağustos sıcağında

Bir daha düşer mi yolu
Buda Allahın bir kulu
Ne bulmuş nede saklamış
Yorulmuş kanadı kolu

Battal Çam
Kayıt Tarihi : 3.12.2009 21:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Battal Çam