Onun istediği bir kap yemek,
Ve biraz sevgi.
Küsmez o sana hiç bir zaman,
Terketmez seni iki ayaklılar gibi.
(26/04/2005, Salı, Kozyatağı)
..
Karabatak gibi olacaksın...
Bir görünüp,
Bir kaybolacaksın bu alemde.
Göreceksin... Ve göreceksin
Kimler gerçek dost, kimler vefalı.
(30/04/2002, Salı, Kozyatağı)
..
Niçin susuyorsun?
Konuşuyorsun da ben mi duymuyorum?
Ya da duyuyorum da konuşmuyor mu zannediyorum?
Yoksa ben sarhoş mu oldum?
(26/04/2005, Salı, Kozyatağı)
..
İlk kez bu sabah
İçimde bir boşlukla,
Sensizlikle uyandım.
Sesini duymadan
Güne başladım.
(28/06/2005, Salı, Suadiye)
(2. dönem)
..
Acı çekiyorum...
Acı çekiyorum da yazıyorum.
Acı çekmekten hoşlandığımdan değil,
Ama yazıyorum ve rahatlıyorum.
Bir nevi ruhsal mastürbasyon.
Samimi söylüyorum.
(26/04/2005, Salı, Kozyatağı)
..
Hasretime acıktığında,
Aşkın baharatlarını tatmaya geldiğinde,
Bu restoran, seni kapısında karşılayacak.
İçini ısıtacak şaraplar eşliğinde
En güzel manzaralı masada ağırlayacak.
Gönül mutfağında
En leziz yemekleri, sevgiyle pişirirken.
(10/05/2005, Salı, Kozyatağı)
..
Melek! ..
Geç oldu
Yeter oynadığın dışarda
Gel artık eve.
Hadi canım.
Yalnızım...
(26/04/2005, Salı, Kozyatağı)
..
Ellerinin arasında yüreğim.
Sanki bir yandan kalp masajı yapıyor
Aşkımı yaşatmak için,
Bazen de sıkıştırıyor
Beni boğup aşkını almak için.
Yoksa bu sadece
İçtiğim sade, koyu kahvenin
Kalp çarpıntısı mı?
Ya boğ, ya da yaşat
..
Mangalımda kül,
Salatamda limon,
Sardalyamda pul,
Rakımda buzdur.
Hiç birşeyin onsuz
Tadına varılmıyor.
Yarim elleriyle
Kadehi doldurmayınca.
(12/04/2005, Salı, B.Çekmece)
..
Bir akşam oturmak istiyorum boğazda,
Vuruşunu dinlemek bir piyano tuşlarında
Hüzünlü notaların bir kadeh kırmızı şarapla.
Seni konuşmak istiyorum kendimle,
Kimseye sezdirmeden sessizce...
Boğazın o hafif ayazı vurmalı
Yakası açık gömleğimden göğsüme.
İçimde yanan ateşi söndürmeli mi, azdırmalı mı?
Ona henüz karar vermedim.
..
Bir ney üflenir hüzünle,
Nefes nefes.
Bir kağıt bezenir özenle,
Ebru ebru.
Bir kubbe dökülür sabırla,
Kurşun kurşun.
Bir kahve pişer ağırdan,
Buram buram.
Bir güvercin uçup kanatlanırken,
Umut umut.
..
Eğer beni unuttuysan,
Essin en azgın denizlerin fırtınaları,
Uçuşsun tozları uzak çöllerin,
Lanetler yağdırsın sana olan sevgime
Kararmış bulutlar, tufan gibi gökyüzünden.
Yok eğer hala seviyorsan,
Berrak sular fışkırsın kayalardan
Köklerimin bulunduğu kızıl topraklara.
Başaklardaki buğdaydan,
..
Her zamanki gibi
Yine karmaşık duygular dökülüyor
Kalemin ucundan.
Siyah, beyaz, mavi ve diğerleri,
İçim gibi alaca bulaca.
Gerçekler ise kesin ve net.
Cetvelle çizilmiş,
Çizgiler ile ayrılmış.
Hiçbirşeyin sınırlardan taşmasına izin yok.
..
Kaderin darbesini yemiş
Biraz kırgınım.
Terk derdim
Derdimi paylaşamamak.
İlk gün bana baktığı gibi
Hayatım boyunca bakacak,
Sevgimi uğrunda akıtacağım
Bir eş istiyorum hayattan.
Kaderin darbesini yemiş
Biraz kırgınım.
..
Kaçma artık…
Arkandan koşmaktan değil,
Durduğunda
Seni sevmeye gücüm kalmayacak.
Nereye gitsen de
Başka hayata başlamandan değil,
Aklına geldiğimde
Ellerim sana uzanamayacak.
Gözlerini kaçırsan da,
Hayallere dalıp gitmenden değil,
..
Aşkımla kavrulmuş kanatların
Çıkıvermiş ben farkında olmadan,
Hiç beklemediğim bir rüzgarla
Uçuverdin arkana bakmadan.
Tenimi okşayan sesini
Duymak için açtığımda telefonu,
Patlayıverdi dalgalar sahilde
Boğarcasına çığlıklarımı.
..