salı sabaha karşı telefonla sıçradım
ay batıyor / aynalarda giyotin aydınlığı
gecenin bu saatinde beni kim arayabilir
dizimi uyku sersemi bir iskemleye çarptım
kıvılcımlar dizi dizi her yanıma dağılıyor
doktor sabiha desem yıllar var konuşmuyoruz
..
Bilir misin yüceler yücesi tanrı
Şarap ne zaman coşturur içenleri?
Pazar, pazartesi, salı, çarşambe, perşembe,
Bir de cuma, cumartesi günleri....
..
Hiç sorma mübtelâlarun ahvâli bellidür
Sen bî-vefâya dil virenün hâli bellidür
Gördük kitâb-ı hüsnini tâ âhırına dek
Mazmûn-ı ser-güzeşt-i hat u hâli bellidür
Dâgından anla ehl-i dilün hasb-ı hâlini
Remmâl-i ‘aşk kur‘asınun fâlı bellidür
Mir’ât-ı şerr u hayr-nümâdur zamânemüz
..
Günlerden bir gün
Ya pazartesi ya salı
Son meteliğime kadar içeceğim...
Yine hatırıma sen geleceksin
Oturup ağlayacağım.
..
Bahçe dıvarından aştım
Kırmızı güle ulaştım
Öptüm koktum helallaştım
Kadınım şalı kuşan da gel
Nar ağacı narsız olmaz
Al rubayı ba(ğ) lan da gel
..
Pazar
Pazartesi
Salı
Seni bir çarşamba günü
Terkedeceğim
Sonra başımı alıp
Perşembeye doğru gideceğim
..
Sürekli erteliyoruz.
Anne-babamıza onları ne kadar çok sevdiğimizi söylemiyoruz, sıkıca sarılmıyoruz. İş, para, kariyer diye gözümüz dönmüş, sevgilimizi haftada bir gün zor görüyoruz.
Eşimizle çıkacağımız tatili 28'nci kere planlıyoruz, 29'uncuda da gitmeyeceğimizi biliyoruz. Bebek istiyoruz ama "kendimize layık" eş bulamıyoruz. Bulduklarımızı kısa süre sonra diğerlerinin yanına "rafa kaldırıyoruz".
Reddedilmekten korkup, "seni seviyorum" diyemiyoruz. Arkadaşlarımızla randevularımızı "öncelikli ertelenebilecekler" listesine koyuyoruz. Aldatıyoruz, aldatılıyoruz ve "başkasını bulamam" diye yalanlarla yaşıyoruz.
..
Pazartesi: Haydar Ergülen
Salı: aydar rgülen
Çarşamba: ydar gülen
Perşembe: dar ülen
Cuma: ar len
Cumartesi: r en
Pazar: n
..
Kim ola devlet-i pâ-bûsuna mecâli ola
Meger ki sûret-i bî-cân-ı nakş-ı kâli ola
Hased o ‘âşıka kim pîr-i sâl-hûrde iken
Felekde gün gibi bir şûh-ı hurde-sâli ola
Virür mi sâkî-i devrân bu köhne meykedede
Bana piyâle-i ‘işret meger ki hâli ola
Huşâ o haste-i hicrân ki pister-i gamda
..
Âl ile istedüm öpmek o ‘ızârı alı
Kızarup şermden oldı ruhı gül-şeftâli
Ser-i zülf ile gönül çıkmak olurdı başa
Benleri fitneden ammâ ki degüldür hâlî
Nûş-ı câm-ı mey ile gûş-ı ney-i dil-keşdür
..
Bizden selam olsun gül yüzlü yare
Salınıp sevdiğim bağlara gelsin
Severim dilberi elde ne çare
Yürekte eriyen dağlara gelsin
Sevda derler bir acayip dengim var
Güzeller giyecek şali rengim var
..
Bir kıyımız mı kaldı bu şehirde onuda batır hadi
Çiçeğimizi yol, rüzgarımızı bur, suyumuzu acıt
Gökyüzümüz mü hani nerede? Sahi nerde bizim gökyüzümüz
hani lokman bulutlarımızda güvercin lekelerimiz?
Gözümüzü körelt hadi içimiz börtsün ellerimizi yırt
Bak ıslağımızda kurudu,kurumuz yamyaş
Sanki bönüz,sanki debelenen sıpayız çayırda
..
Mevlayı seversen gel doğru söyle
Bu yeşili alı kime düzüyon
Tavus kuşu gibi her yanın uygun
Bu zülüfü teli kime düzüyon
Gönlünden kim geçer kime aşıksın
Sırrına ser yetmez ne dolaşıksın
..
Bir uçak süzüldü gökyüzünden
Dallarda kuşlar sevindi.
Gökyüzünden yeryüzüne bu akşam
Sürmeli Sultan indi.
Bir uçak süzüldü gökyüzünden
Yıllarca öteden gelen bir uçak.
..
Günlerden salı... Takvimler yırtılırcasına, günler geçmekte. Her günüm de olduğu gibi bugünümde de kelebekleri salıvermekteyim kavanozlardan. Çünkü ben en çok gökyüzüne açım. Karnımı bulutlarla, gün ışıklarıyla doldurmak istemekteyim. Bugün salı... Kavanozlarımda kelebek yok. Açtığım tüm kapaklardan yokluk uçuşmakta. Boşluk karın boşluğuma dolmakta. Karnım ağrımakta. Kalktığım bütün koltuklarda yorgunluğum oturmakta. Nereye gitsem, zavallı bedenim beni taşıyamamakta. İnsanın kendi ağırlığı içinde bir hafiflik araması ne zor. Bugün gökyüzü bile ağır. Ve ben kelebek kanadında değilim. Kelimeler yerli yersiz bir araya gelmiş insanlar gibi. Cümleler suskun ve anlamsız. Başım sıkışmakta. Ruhum daralmakta. Gözyaşlarım bile beni anlamamakta. O yüzden ağlamaktan yana değilim. Çürük elmalar arasında, sağlam kalmaya çalışmaktayım. Ezelden ebede elma ağaçlarıyla dövüşmekteyim. Tüm ormanlarım yosunlarla, likenlerle kaplı. Asalak bir dünyada yaşamaktayım. Nedendir bilinmez, hiç yaprak kıpırdamamakta dünyamda. Bir ölüm sessizliği mezarlıkların yanından ıslık sesiyle geçmekte. Uykularımda öldürülmekteyim. Yataktan kan revan içinde kalkmaktayım. Manzara aynı, zaman aynı... Bugün salı... Farkı bugün yeni bir gömlek giymekteyim. Gömleğimin düğmelerinde iliklenmiş kanım. İliklerime kadar üşümekteyim. Yalnızlığın sokağında, duvarlara yazı yazmaktayım. Her harf bir taş gibi oturmakta yerine. Ben kelimelerin arasında bir sıvayım. Katılığım işlemekte cümlelerime. Hiçbir göz uğramamakta muhitime. Pasopartum yazısız, kimliğim boş.... Bugün salı... Akşamı bekleyen şair gözlerimde, şiire kavuşmak özlemi var. Özlemler okunmayan bir şiir kitabı... Duygularımın alıcısı yok. Herkes duygu zengini zaten. Oysa tüm yürekler, duygu metropolünde bir gecekondu. Arabesk duygular gezinmekte yüreklerde. Bugün salı... Senfonik mutluluklar istemekteyim bugün. Açmaktayım taş duvarlardaki gramofonları. Bir tatlı ses kulağıma dolmakta. Bir baktım ki, her yerde benim sesim yankılanmakta. Kimseden ses seda yok. Anlamaktayım kimseden bana bir fayda yok. Bende tüm mezarların yanından senfonik mutluluk içinde geçmekteyim. Çünkü susarsam, ölüm sessizliği dolar dudaklarıma. Yaşamak, kadınlarda dudaklara ruj sürmek, erkeklerde şarkı söylemektir. Ben de her renkte şarkılar söylemekteyim.
..
******
=23 Temmuz 2013 Salı 03:27:08=
=Ali Kemal KABCIK ve YEREL GÜNDEM 36==00.000.001=
Bugün Günlerden SALI ve "SALI DÜŞÜ" İlerliyordur! .
..
Her ro her ro rı dıpım, lı ber deri,.........Her gün her gün yol bekliyorum, kapı önünde,
Dılımın şevıtiye, veka ar'ı,.....................Yüreğim yandı benim, ateş gibi,
Çawımın lı rıda ma, gelo verê,.............Gözlerim yolda kaldı, artık gel,
Verê verê jı mıra, jı salı roki,................Gel gel bana, senede bir gün,
Jı salı roki, jı salı roki,...........................Sene de bir gün, senede bir gün,
Bı hatını te bıra, dılımın şaki,................Bari gelişin gönlümü şad eylesin.
..
Bu gün günlerden salı,
Neredesin,
Salı sallanır derler,
Sen sallanma,
Hadi gel,
Gel artık, bekletme,
Gözüm koş saatim de,
..
Bugün benim doğum günüm değil, yeniden doğacağım gündür.. Ömrüm'ün Miladi bugün olacak benim için.. Yarım yüzyılı geride bıraktım acısı tatlısıyla.. Bugün yeniden doğmak yeni bir hayata bir bebek gibi başlamak istiyorum.. Yanıma aldığım çok sevdiklerimle yeni ömrümün başlangıcında nelermi istiyorum..
Önceliğim sevmek ve sevilmekten yana ve hep çocuk kalmaya söz vermiş bir ruhla ruhumla bugün ve bundan sonra doğum günümü çocukça yaşayacağım..
İnşaAllah ve amin diyerek başlayacağım bu gün yeni hayata.. İstediğim her güzel şeye bu gün ve bundan sonra hislerim öyle diyor kavuşacağım.. Geçmişimde kötü yok kötülük yok ama acılar vardı yine olacak belki ama o kadar acıtmayacak yanımda olmasını istediklerim hep yanımda ve kalbimde olacak bugün yeniden doğacağım onlarla birlikte..
..
BİR TEMMUZ SALI GÜNÜ
=====================
İki sene bekledik, iki saat baş başa,
İkiye çeyrek kala, elâ göz hilal kaşa,
Konak meydanı şahit, yüreğim oldu paşa,
İzmir başka güzeldi, bir Temmuz Salı günü!
..