Saldım kendimi gôzlerindeki uçurumdan yüreğindeki sarp kayalıklara çarpmadan uzat avuçlarını parçalatma umutlarımı, aşkından aranan kaçağım dağ taş dolaştım sana sığındım gôğsünün çukuruna kitle ele verme iflah olmaz sevdamı, üşüyor içimdeki sokak çocuğu dondu tepeden tırnağa kur sobayı gülüşünle tutuştur, ısıt şu garibanı.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta