Saklı Pay Şiiri - Uğur Musab Şahin

Uğur Musab Şahin
2913

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Saklı Pay

Kimi “saklı payı”, kimi “haklı payı” der varislerin
Zira yıllarca “katkı payı” ödedi, rahmetli pederim.
Onca çalışıp didinmiş, kuruş kuruş hep biriktirmiş.
Oysa her ziyaretimde, “bol bol ye derdim” yememiş.
Garip anam, varlık içinde yokluk yaşamış habersiz.
O da üç beş lira koymuş, ama tedavülden değersiz.
Şimdi daha çok anladım, hayatın gerçek manasını.
Bir iğne battı kalbime, beynim de duydum acısını
Nazlı bebek gibi değil, gazlı bebek gibi ağladım.
Ağladıkça yandım, yandıkça ağladım söndü bağrım.
Onca leş kargaları toplanmış ki, hepsi pay peşinde.
Daha kınaları kurumadan, herkes miras işinde.
2019

Mahallede komşularımız vardı, hepsi taşındı gitti
Kimi gökdelenlere, kimi de yerdelenlere yerleşti.
Tonton Bedia, Kaynar hoca, Öğretmen Hüseyin
Yaşar gelin, Kara Fadime, Suzan abla, Nebi beyin.
Dahası, Elmacı Sefer, bakkal Hasan, Kadriye hoca
Kerime teyze, Sıdıka abla, Bekçi Ahmet koskoca
Kış gecelerinde oturmaya giderdik, çoluk çocuk
Her pazar bir komşudaydık, geçmişe bir yolculuk.
Birde akraba ziyaretleri olurdu, onca karmaşada.
Dayılar, teyzeler, halalar gelirlerdi bazı akşamı da.
Şimdi komşuyu geç, üst katta kim var tanıyan yok.
Alt kattaki eczacı, en yukarıda avukat, esnaf çok
Çocuklar akrabayı tanımıyor, akrabalar çocukları.
Kimi başka ilde, kimi başka ülkede yolculukları.
Nerede o eski komşuluklar, o eskimez dostluklar.
Şimdi arada kıskançlıklar, çekememezlikler var.
2019

Hükümetler seçim, halk geçim derdinde
Düzeni değil, göreyim üzüleni değiştir de.
Halka hizmet, hakka hizmet etmektir.
Belediye demek, o beldeye hizmettir.
2018

Öküzün önünde, eşeğin ardında durma
Uyuyan köpekle, uyanık kediye vurma.
İtlerle it gibi, kurtlarla kurt gibi boğuş.
Hasmına korku verir, adam gibi bir duruş
2019

Saati, geri alsanız,
Ölümünüz gecikmez.
Estetikler yaptırsanız,
Sanma, Azrail bilmez.
Çelik kapı taktırsanız.
Çilingir siz, giremez.
Gireni dışarı attırsanız,
Badigartların göremez.
2020

Emr-i ilahi geldi mi, sabır gerek.
Belki hayırdır, belki de şerdir niyet.
Yarına kalır da, yarım kalmaz söz.
Ya gözünü, ya özünü dağlar o köz.
Allah korkusundandır, cesaretimiz.
İmanla bir, aklımızla bin kişiyiz.
2019

Sanki nefsim çoban köpeği, ben koyunum.
Bir tutam ot sevdasıdır, bu benim huyum.
Şeytan sürüye dalmış kurt, nerede çobanım.
Her gün kan kaybeder, ömür denen çibanım.
Hey! Beyaz atlı prens, ben külkedisi değilim.
Ne pamuk prenses, yok ki benim cücelerim.
Ne gönül sarayıma, ne derin uykuma kanma.
Hayat masal. Ey nefsim! Almaya aldanma.
“Şeytana uydum” deme, şeytan sana uymuş.
“Çok pişmanım” deme, gece seninle uyumuş.
2018

Yeri delen, peyniri çalan fare biziz.
Felekten bir gün çaldık, yok mu kediniz.
Her köşe başı kapan, dünya can pazarı.
Rızkı veren Allah, kim kaynatır kazanı?
Ya bir saladır bu, ya da bir kilise çanı.
O kazan toprak güveç, kabir de çanağı
Mezarlıktan döner cemaat, merhum kalır.
Ölüm orada unutulur, yerini dünya işi alır.
Ölümün saati yok denilir, var bilinmez.
Kimse öleceği yeri, vakti, nasıl bilmez.
2019

Herkes, herkesi kendisi gibi zanneder.
Hırsızsa “hırsız”, yalancıysa “yalancı” der.
Kişi dürüstse, başkasına der bu “dürüsttür”
Yamuksa Sezar bile olsa, o Bürütüs’tür.
Söz verse sözünü tutmaz, sözünü yutar.
Sözünü tutana ya çamur, ya iftira atar.
Başkasının işine yaradığın kadar iyisin,
İşi bitti mi, onun için sen sıradan birisin.
Erkeğine bakmaz kadın, bakana kızar
Kendini bırakınca da bırakılır, azar azar.
Erkeğin gözü, üçyüzaltmış derece döner.
Ay doğar, yıldız kayar, ateş böceği fener
2019

Toprağım olmasa da, ben toprak olacağım.
İlkbaharda açtım, sonbaharda solacağım
Kabrimi işportacıdan, kelepir diye aldım.
Nüfustan düşürmeyin, ben kabirde kaldım.
Toprağa gömüldüm, topraktan doğacağım
Faniliği öldürürsem, ölümsüz olacağım.
Kabrime atılan toprak, artık bana emanet.
Arzda, rica da bitti, ne teşekkür ne minnet.
Ölüm şeb-i aruzsa, nikah memurum nerde?
Bana derman olacak, onca dünya derdine.
Lokman mı Azrail mi, her derdime derman?
Azrail canımı acıtır, çağırın gelsin Lokman.
O ilahi aşkım, ebedi sevgilim hani nerede?
Olacaksa derman o, bu dermansız derdime.
İlaç onda, şifa onda, merhamette ondadır.
Kavuşmaya az kaldı, nikahın sonundadır
2019

Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 14.1.2019 13:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!