Saklı denizin saklısı Şiiri - Cevat Çeştepe

ne çok yakışıyor bu deniz sana, uzat dudaklarını öpeyim …

zimmetimizde saklıdır ziynetimiz, dalgası makamsız ay vakitlerinde
yarına kalsın söylemediklerimiz, kayıtlara düşüldük nasılsa şiirlerde
düşün arkamızdaki kum tepelerinden, denize çağıldayan çocukları
ve onların gecelere saklı kuşlarında, kanatlarına sığdırdığı çığlıkları.
bir çizgi gibi gideriz ışıksız yollarda, gözlerinde yanar söner fenerlerim
ne çok yakışıyor bu deniz sana, uzat dudaklarını öpeyim.

/ellerinden tutup birbirlerinin, ayağa kalktılar.
çocukların çığlıklarının peşinden,
ışığı denize düşen fenere doğru yürümeye başladılar.
gözlerinin içinden./

sen çırılçıplak sevişirken duygularımla, ben uzaktan seyredeyim …

aynı anda dalalım damlanın derin sularına, boyumuzdan çok yüksek
ve korkmayalım kulaçsız kalmaktan, boğulmayız eğer el-ele verirsek
korsan batıklarından değil bu, intiharlar da görmedik ayağına taş bağlı
olgunlaşması olsun istiridye içinde zamanın, bu deniz bunun için dalgalı.
açılınca kapağı önce sen tak boynuna, bilesin hepsi benim dizdiklerim
çırılçıplak sevişirken duygularımla, ben uzaktan seyredeyim.

/ellerinden tutup birbirlerinin, denize daldılar.
bildikleri bir hazinenin peşinden,
bilmedikleri derinlerin daha bilinmezine yürüdüler
ışıklarının gölgesinden./

masallardan kaçan deniz atlarını, bırak gözlerinin içinde göreyim …

kalmadı arkada yaşanacak boş alan, yarınların namusu bize emanet
dört nala ve ilk sabahtan başlayarak, haydi o zaman biraz daha cesaret
o rüzgarlara kaptırmak için yelelerimizi, çok sıkı tutalım nefeslerimizi
sarıl bana belimden korkma, ne anaforlar yakacak bilsen ciğerlerimizi
en sevdiğim tonda çok lacivert var üstümüzde, hani sana söylemiştim
masallardan kaçan deniz atlarını, bırak gözlerinin içinde göreyim …

/ellerinden tutup birbirlerinin, ayağa kalktılar.
ışıklı nal izlerinin peşinden,
yeni bir ülkeyi keşfetmek için hayallerin izini sürdüler
denizlerinin dibinden./