Saklambaç Şiiri - Hamiye Gül

Hamiye Gül
423

ŞİİR


35

TAKİPÇİ

Saklambaç

Ne çok severdik seninle
Saklambaç oynamayı
Her defasında
O defne ağacının
Arkasına saklanırdın.
Benim gözüm yarı kapalı
Bakardım farkettirmeden
Birimiz ebe birimiz sobe
Ömrüm derdin her defasında
Bulduğumda seni.
Ömrümsün sen benim
Zeytin çiçeğimsin derdin.
Ve hep gelirdim o bahçeye
Sobeleyeceğimi bile bile
Ömrüne gülümseyeceğini
Ömrünü önüne
Sereceğini bile bile.
O gün kurşuniydi bulutlar
Ağır mı ağır yağmur yüklü
Hazan zamanı,
Gazeller kor kırmızı
Kasvetli ve hüzünlüydü
Gökyüzü ağlamak üzere
Çöküvermişti yüreğime
İçimde bilinmez bir kaygı.
Gök gürlüyordu azametiyle
Şimşekler yüreğimde çakıyordu.
Evet,gelmiştim o gün
Buluştuğumuz o bahçeye
Göz göze geldiğimiz yere
Ve kapatmıştım gözlerimi
Saklambaç oynuyordum
Yine seninle.
Bu defa yoktun gelmedin.
O defne ağacının arkasında
Ömrümü alıp götürmüştün
Bir daha dönmemek üzere.
Biliyor musun o defne
Ağacının yanına
Bir zeytin ağacı diktim,
Yıllar sonra gelirsen eğer
Hatıralar canlanıverip
Armağan olsun diye.
Hoşça kal ömrümün vârı
Elveda diyemem sana.

Hamiye Gül
Kayıt Tarihi : 26.10.2024 23:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Akif Güngör
    Mehmet Akif Güngör

    Anlatımıyla güzel, duygu dolu ve akıcı şiiriniz için kutlarım. Saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Hayrullah Değerli
    Hayrullah Değerli

    Yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun hocam nice şiirlere inşallah
    Sonsuz saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Hayrullah Değerli
    Hayrullah Değerli

    Yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun hocam nice şiirlere inşallah
    Sonsuz saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas

    .
    ...
    .
    serin kaldırımlarda yürürken düşünüyordum
    ve konuşuyordum kendimle,
    ki sobe;
    kendiyle kendine olduğu kadar,
    yâriyle güzel sohbet edemiyor insan…

    her cuma ikindiye doğru neden; bu sanki
    elimi uzatsam dokunacakmışım gibi hissettiğim
    yakınlık, uçurum olurdu sana;
    musevi ve isevilerce kutsal sayılan o iki gün…,
    ve yine de her haftanın bayram gününün sonunda,
    akşam akşam güleç olurdu gözlerimiz
    ışıl ışıl, o dar vaktin alacasında bile…,
    böyle acayip acayip kesintisizmiş
    ve bir terzi işi gibi cereyan edip duran,
    gönlü hep; gün batımlarından yana yatık,
    turuncu/kızıl; aşk…,
    ah,
    .
    ...
    .

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)