Şakird- Garip Çoban Sıradışı Hikmet Ara ...

Şakird- Garip Çoban Sıradışı > Hikmet Arayışları- Beyaz Şairler Kahvehanesi -www.beyazrenkler.org
--------------------

Konuşmadın hala benim içimden
Zindan adasında sıradan insanım gözünden akan nemlenenler bende kaybettiklerim
Ne olmuş yani bilmediğin bir şey vardı
ağlamak bana gözyaşı dökmek sana düşmüştü
Kaybettiklerin ön plana çıkansa banyoda teninden akan bendim
Daha da fazla buzlarının kırıldığı sınırında
aklı kıt iç çatışmalarında sıkışıp kalan duyguda bendim

Tende arınan gönül ovasındaysa okunacak öyle çok şey var ki
Yıldızların suya döküldüğü geçmişte nazlı çehremiz
Tüyler ürpertende yanan cana inat
bır kez daha yitirmemek için tartışılmayı hak etmiyor sevgi
Dil dersi vermek için taşınmadı dualarım dokunduğu yanlarına
Ben eşkiya değilim kar kuyularına inen aşkta

Düğüm düğüm çözülen görünmeyenleri tehlike diye çekiyorsun
bir zindanda türeyen gececek
Altta kalmış saklanmış sevensiz soransızda
gözden ırak tutulmuşta ölseydin biz de üzülürdük ruhul kudüste
O gecede bizzat bulunanların hasbihali tanık olan kelimeler
Kirlenmiş olanların çığlıklarını bastıran himmetler vardır
Yastığına sarıldıklarında ruhum birlikte yolculuk etmişti
Bir anlatım kovalayan gizli sorgulanamaz

Kahrına ama bu sessizlık
belki hiç bilmek istemeyeceğin gerçeklerle
baş başa bırakılanda işlenen cinayetlere inat
hiç tükenmeyen gücünü selamlamak adına ruhuma gark oluşun

Cazibesini kaybetmeden gelişin ufkundan dört anahtarı arayan saf ruhunun aşkı

Mahluka halıkın hatrı için sevmeye edep diyor aşkın
gözyaşlarında yağmur damlacıkları
Neyse ki sabaha kadar uyumuyorum
Beklediğim musalla taşıyla sohbet ediyor bakışların
Secdeme fısıldayan kalbinle keşfediyorum dualarının seyru seferlerini
Gölgesi vuruyor şehirleşmiş vesvese duygun
Vücuda geliyor gönlümün eşiğinde olma duygun
Gölgeli sokaklarında nereye dokunsam kirletiyorum

Bir ahenk üçgeninde hırkasız derviş farklı rüyalar sokağında
Varlığınızı başkalarının harabeleri üstüne kurmayın diyor gece
Koklananda aradığında buluyorsun yanlarını
Şimdi vakte aşık olan aşkın saatinde yağmur duyguların
Gel diyor her nefeste seni arayan ruhunda secden aşıkına

Karşına geçip söz verdiklerındekı ayna besmelesizse yüzleşebilırmiyiz yüzümüzle?
An'da zaman bir felaketi unutmak
unutturmak aklın ve vicdanın kuytu köşelerine saklamak için yeterli bir süre
Maruz kaldıklarımız ölümcül miras
İnsanın insanı gözden çıkartmasının en somut kanıtı
geleceği kaderiyle baş başa bırakacak sevgisiz yansıma
Duygulara ödetilen bedelleri yalnızlıkta görmek mümkün
Oldukça manidar dün gelmiş gibi
Cok güçlü bir simge sevgi

Uzaklara gitmek için çakilı kalmış
yaşamlardan çıkacak hayatları gözden çıkarmakta tehditler
Son hatıralardan onay almış yalnızlıklar arasında hortluyor insan
Aşkn yaşamda ısrarı niye?
Geriye dönmeden aşka mecburmuyuz

Çok törpülemek gerekir kelepçelenenler bir seçım değil
Duygunun mağduriyetini telafi etmek duadan yoksunun kımliğindeki kandır
Sınırları anlamdaki sıkıntısını dile getirir mutlakta fırtınalı zorunluluk
İnsanlığın kusurunu daha da büyütür tavizsiz asalak yanında duasız tembellik
Aşkların ıssız gecelerde tutsak olduğu ayrılıklarda renk vermeden içerden çöküyor

Ayrımcı yanındakı ateş belli ediyor kendini özel dışlayan
Nefeslerin şakird yanında kıyametlerin koptuğu vakitte tutucu olanlar ayrılıyor dünyadan
Tecrit edilen sevgi düşlerde söylenemeyen dualarda
Gece geç saatlere kadar zaman ayırılmayan besmelesiz yanlarda
aşk dokunulmayan ummasız bir sen kaldın

İçerden gelen seslerle yeniden baslayabilirim aşkın kapısında hak dostlarıyla
Ne çabuk tükendi sevgi gönüllerde
Kalmıyor doyamadıklarımız ölüyor, öldürüyorlar neden?
Televizyonlarda duygu yumağının ters ucundan çözülüyor
Bir çığlıkmışcasına ezilen sevgi son hatıra kapısız odaların duvarlarında
Aşina bir görüntü halini aldı ruhundan habersiz bedenler

Yùzünü göremiyoruz intihar etmiş duyguların
Gönüllü olarak ölüme koşanlar çıkarmış dünya hırkasını
daha yakından tanımak istiyorlar kendilerini
Ne varki bu merak arayış divane gönülde düşmanını tanıştırıyor
Dışına nadiren taşanlar ALLAH'ın yeni şehitleri
gark oldukça taşıyor aşk mehdi bile kıskanyor şakirdlerı

Kutsal ölümdür çocukluk
gençlik şehadet ederken ayırt ediyor nefis akıl küçüldükçe büyüyen bedende
Azınlık halinde akıl ve nefsin yolları bedende
Ayrımcılıkla damgalanıyor sevgisiz sevgiler
Bir dili olan dua aşka gitmeye çalıştıkça
çok dilli kendinden başka her şeyle konuşan insanda

Modernite ile tanışan dünyalık göz ne görmüş ki
çoğunluğu yoksulluk içindeki bedenlerde
Varoluş açısından mümkün olmayanı kabullenmiş
koynumuza sakladıklarımız
Bir kalıba sokmak çok zordur uçan kuşu
Büyük bir isyanda yaşam
Bir azınlığı barındıran yanında aşağılanan insanda tanık çocukluğundaki sevgi
Uyananlar secdede kendilerini adamaya ikna ediyorlar dualarla tamamen masum

Çağın koşulları sizi ona yaklaştırırken peki insan nasıl yabancılaşır?
tefekkür etmekten gafil olan konuşuyor kendi dışında
Şehrine döndüğünde gönül dili yabancılaşmışların sancaksız ve secdesiz duaları

Eski kendi'nize de dönmüş olmak için bir köprüye dönüşmeli diller
Köprüler sızılı hep yabancıl ôzüne
Ne gittiğiniz yaban elde ne de gönül evinde yerlisiniz artık
Kimine göre eğlenceli kimine göre çelişkili sevgi
Ezan vaktinde diller vardır özünde melekçe dua eden

Onlara yabancı falan değilsiniz konuşamazsanız
Kulağınıza çalındığında bestelen aşk makamına dua ister
Hangi dil olduğunu sala'sında bilirsiniz hırkanızı çıkarttıysanız buyrun aşığıyla maşukca

yed1106200900:45
__________________
Bilmeyenler ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun!

http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? t=19009