Gel bana gül, gül yüzünle sana hayran olayım
Güzelliğinin önünde diz çöküp yalvarayım
Ömrümü vermek için birtek 'CANIM' sözüne
Güzelliğinin önünde diz çöküp yalvarayım
2005 - Ankara
_____________Âlimoğlu___________
Bugün verdi posta son mektubunu
Ellerine sağlık, aldım kokunu
Anladım benimle gurur duyduğnu
..........Yüreğim kabardı gözüm yaşardı
..........İçimde bir yerde türkün başladı
Kovalar bir derdim öbür derdimi
Karıştırdım gündüz ile gecemi
Bir oğlum gurbette, biri mapusta
Bilmem anaların çilesi mi bu
..........Herkes dert satıyor, ben alıyorum
..........Satanlar gülüyor, ben ağlıyorum
Seni tanıdığım gün, gözlerinden doğdum ben
Şu ömür trenimin son istasyonusun sen
Sildim senden önceyi, senden sonrası yok
Şu ömür trenimin son istasyonusun sen
Sen benim kıyamete kadar geleceğimsin
Unutulmayan şarkılar vardır
Unutulmayan sevgililer gibi
Şarkılar vardır her dem taze
Her dem kokan burcu burcu
Zevk veren yıllanmış şaraplar gibi
Bir tatlı yalan söyle bana
'Seni çok özledim' de
Beni aldat ne olur
Bir tatlı yalan söyle bana
Ömrüme ömür kat ne olur
Yoksun yine yanımda, çok yalnızım bu gece
Kadehle dudak dudağayım gene bu gece
N'olur çık gel ansızın, sevindir beni delice
Al elimden, kır kadehi, dökülsün gözyaşlarım
Dudaklarımı dudaklarınla kapat bu gece
_____________Âlimoğlu___________
Annesi çamaşır yıkıyordu
'Siyahlarınızı getirin' dedi
Oğlu çıkardı
Bahtını verdi
Âlimoğlu
Nur içinde yat
Büyük sanatçı
Büyük insan
Senin ölümün
Elime almama sebep oldu yeniden
Tam onbeş koca yıl
Bütün saflığımla al beni gel de
Çiçekler getirme tek sen gel de
Yalnızlığım bitsin geldiğin yerde
Ben aşka hazırım aşkın içimde
Sen yeter ki iste benden vereyim
Üstad seninle tanışmak, sohbet etmek büyük keyifti. Nitekim şiirlerin de öyle, tekrar görüşebilmek ümidiyle...
şiirlerini çok beğendiğim ve hatalarımda beni uyaran, yol gösteren son derece duyarlı ve mütevazı...saygılarımla üstad mehmet yücedağ