Sakın bana sorma Şiiri - İlyas Kaplan

İlyas Kaplan
1264

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Sakın bana sorma

gecenin aydınlığını
başında bir taç gibi taşıyan
mehtabın rengini
yüzünde bir duvak gibi gezdiren
sana
gönül bağlayalı
gündüzler bana haram oldu

yıllar yılı ben güneşi kaybettim
yıllar yılı güneşsizim
duygularını bir siyah mızrak gibi
karanlığa saplayan
bir bahtsızım

hiçliğin senfonisini besteleyen
bir bestekarım
dönen dünyanın yalanını
yüzüne vurmak istiyorum
rüyayı görenle
tabir edenin nasıl biri olduğunu anlatmak istiyorum
aşk bahçelerinde ağlayanla
ağlatanın
nasıl gözyaşı döktüğünü

gurbet akşamlarında
güneşin parlaklığını bana sorma
bahar meyvesini bana sorma
cennette hangi meyveden yenmiş
tuzağına düşülen melunu
bana sorma

bana akıldan bahsetme
akıldan bana ne
bana akıldan başka bir şey lazım
akıldan başka
bir şey

günlerimin demir bir tarak
ömrün bir tutam saç olduğunu
ağaran her yeni tele yanarak ne kadar sövdüğümü
bana sorma
arzularımın ateşten bir kırbaç olduğunu
meczup bir derviş gibi ruhumu nasıl dövdüğünü
bana sorma

kafamdaki her fikir firari
içim sanki içinde bir yalancı alemin
yok bir tek aşina yüz içinde
her ümidin bir lüle afyon
her tesellinin bir tas zehir olduğunu
bana sorma

her hatıra bir tortu
her hasret bir aksiseda beynimde
döner durur
her özlem bir çığlık gibi
derinlerde uğultu
sen demirden bir kapı
bense paslı bir anahtar
nasıl açılacağını
bana sorma

yüreğimin her tarafı çöl
henüz çok uzağım aşkının son noktasından
mucizeler vahası renk ve ışık yüklü
büyük gösterilere sahne
içindeki ateş gül bahçesine çevrilmiş
vaat edilen ütopyayı
bana sorma

heyhat ki
masal, büyü, şiir
giriftleri, bilmeceleri ruhumun
bana hayat veren ihtişamın
ruhumu boylu boyunca nasıl yere serdiğini
katilinin kim olduğunu
sakın bana sorma

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 4.7.2023 11:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!