Sakat Süvarinin Karısı
Meğer çoktan dökülmüş
Aynalardan sırlar,
Çoktan yayılmış kanser kokusu
Apartman boşluklarına
ve karanlık pencerelerde
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Kimse bir kadına ne giyeceğini ya da ne giymeyeceğini dikte edemez.
Cezmi Ersöz'ün ismini kendisiyle bazen aynı dergilerde şiirlerimiz yayınlandığı için bilmekteyim. Ancak şiirlerinden haz almadığım gibi görüşlerini de hem bilmez ve de merak etmezdim. En son Mutenâ dergisinin Aralık 2024 tarihli 24. sayısında ikimizin de şiirleri yayımlanmıştı.
Cezmi Ersöz'ün bu şiiri sayfasına 9.9.2000 tarihinde eklediği görülmektedir. Yani başörtüsü zulüm ve saldırılarının en vahşice yapıldığı bir zaman diliminde. Öncelikle başörtüsü zulüm ve saldırılarının kronolojisini bir hatırlayalım:
1997 - 15 Eylül'de YÖK başkanlığının bir genelgesi ile türbanlı öğrencilerin okullara alınması yasaklanmıştı.
1998 - Cumhurbaşkanı eşi olan Hayrünnisa Gül, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kazandı, kaydını başörtüsü nedeniyle yaptıramamıştı.
1999 - 1999 seçimlerinde seçilen bir vekil TBMM'de ant içme törenine türbanlı gelince mecliste protesto edildi ve salonu terk etmek zorunda kalmıştı.
İşte Cezmi Ersöz'ün bu şiiri tam öyle bir ortamda sayfasına astığı ve şair olarak, hak mağduriyetine uğrayanların tarafını seçmek yerine zulmü yapanların yanında yer aldığını şiirindeki şu iki bölümde net olarak belirtmiş:
Balolar, danslar, şenlikler ve
Cumhuriyet...
Sonra başını açmasını söyledim ona
Durdu... düşündü...
.
.
.
Saçları tanık oldu ölümüne...
Onun ölümü ne kanser,
Ne kocası,
Ne komşular...
Ölümü, elimde buruşturduğum
Bu başörtü
Anlaşılan o ki Cemi Ersöz başörtülülere yapılan bu zulmün ve istibdatın ilelebet devam edeceğini düşünmüş. Fakat şimdi başörtülüler, tıpkı başörtüsü olmayanlar gibi her türlü okulda okuyabiliyorlar ve her türlü meslek sahibi olabiliyorlar. Bu zulmü yapan ve destekleyen her kim varsa tarihin rezil çöplüğünde utançları ile yaşamak zorundalar.
Bu seçki kurulunu anlamakta zorluk çekiyorum. Hâlâ bu tür şiirleri güne getirebiliyorlar. Kendilerince 8-10 kişiyi şair olarak belirlemişler. Sadece onların paylaşımlarını günün sayfasında paylaşıp duruyorlar. Sitede yer alan nice harika şairden haberleri bile yok. Sadece bir örnek olması bakımında sadece son 8 ayda 150 dergide şiirlerim yayınlandı. Neredeyse tüm dergiler benden şiir bekliyorlar. 277 takipçisi olan Cezmi Ersöz'ün başörtüsü kadının ölümü olarak gören paylaşımını güne getirenler 385 takipçisi olan şahsımın bestelenen ve dergilerde yayımlanan yüzlerce şiirimi görmezden geliyor. Bu sadece bir akıl tutulması olsa gerek.
Saygılarımla.
Yorum yapacak bir şey bulamıyorum. Zaten Yüce rabbim Bir hayvanları bir de akıldan noksanları sorumlu tutmuyor. Bu vatandaş da ikinci katagoriden yırtabilir.
Bu vezir denen herifin dinle diyanetle ne alıp veremediği var da, iki de bir dine, dinden bahsedenlere ve dindarlara çatıp duruyor? Sahi bay vezir sen hangi ülkenin sultanının vezirisin de Müslümanların inançlarının gereğini yapmalarına asla tahammül edemiyorsun? Bu Ülkenin yüzde doksan'ının Müslüman olduğunu ve Müslüman hanımlar için tesettürün farz olduğunu sana hiç kimse söylemedi mi? Bu tuhaf tavırların akla başka ihtimalleri de getiriyor ama şimdilik o ihtimallerin kapağını açmayalım.
***Nihat Hatipoğlu ve benzerleri gibi anlamaktansa, öldükten sonra
anlamayı yeğleriz....
Vezir Bey;
Sanırım ölünce anlayacaksınız.
***Nihat Hatipoğlu ve benzerleri gibi anlamaktansa, öldükten sonra
anlamayı yeğleriz....
***Güzel ve üslubunca bir yorum. Sevgiyle selamlarım.***
Kadının ölümü başörtüsünden mi olmuş!
Bu dinle derdiniz nedir anlamıyorum.
Dine karşı yazınca aydın olduğunu zannediyor zannımca.
Dediğiniz doğruysa bir ölün de bakalım gerçek nedir.
Vezir Bey;
Sanırım ölünce anlayacaksınız.
Baş örtüsü, toplumun iradesi dışında kadının öz iradesine bağlı bir durumdur. Kadına zorla baş örtüsü taktırmak ta, başörtüsünü zorla çıkarmak ta kötü ve zalimce bir davranıştır. Bu toplumsal bir gelenek veya dini bir zorlayıcı değil, kadın iradesini erkek iradesine bağlayan bir durumdur ..
***Güzel ve üslubunca bir yorum. Sevgiyle selamlarım.***
Tipi hiç şaire benzemese de muhteşem satırları var ..
bu şiiri melon şapka sık sık okuyor ,defalarca dinledim ve her defasında hüzün veriyor bana...oldukça dokunaklı bir şiir...Akif gibi güçlü bir imana sahip bir anne olmalı ki,başörtüsü uğruna ölümü göze alıyor demeyeceğim ölüyor..sümeyye hatunlar misali...bizse...!
Onun ölümü ne kanser,
Ne kocası,
Ne komşular...
Ölümü, elimde buruşturduğum
Bu başörtü
Bu baş... bu örtü...
Bu baş... bu örtü...
Bu baş... bu örtü...
Cezmi Ersöz
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta