Sakat Süvarinin Karısı Şiiri - Cezmi Ersöz

Cezmi Ersöz
124

ŞİİR


283

TAKİPÇİ

Sakat Süvarinin Karısı

Sakat Süvarinin Karısı

Meğer çoktan dökülmüş
Aynalardan sırlar,
Çoktan yayılmış kanser kokusu
Apartman boşluklarına
ve karanlık pencerelerde
Eski bir çığlık gibi yaşıyormuş kadınlar...
Yoksa der miydim anneme
Küstah bir şaşkınlıkla,
Bırak artık bu beklemeleri, diye
Çünkü güzel günler geride kaldı,
Beklenen o güzel günler
O da biliyordu oysa
Bahtsız kadınlar kabilesinde ölümün
Sıradan günlere paylaştırıldığını,
Felaketlerin basit sezgilerle farkedilip
Yürek ağrılarını dindirdiğini.
Nitekim vazgeçmişti artık
İpekli kumaşlar dikip
Sakat süvariyi beklemekten...
Konuştuk uzun uzun
Balolar, danslar, şenlikler ve
Cumhuriyet...
Sonra başını açmasını söyledim ona
Durdu... düşündü...
ve karanlık anlamları
Bırakarak ardından
İncecik bir yalnızlık gibi
Sokaklara çıktı,
Hatırladı kendini... ürperdi...
Akşamdı... bizim gibi adamlar
Haber verdi
Ölüsünün mercan karakolunda bekletildiğini.
Başörtüsünü
ve amelelere harb-ı umumiyi anlatan
Sakat süvariyi kahveden aldım.
Ne babamın polislere anlattığı
Dokunaklı anılar,
Ne de kirli deniz kokan
Saçları tanık oldu ölümüne...
Onun ölümü ne kanser,
Ne kocası,
Ne komşular...
Ölümü, elimde buruşturduğum
Bu başörtü
Bu baş... bu örtü...
Bu baş... bu örtü...
Bu baş... bu örtü...

Cezmi Ersöz
Kayıt Tarihi : 9.9.2000 14:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Akçay
    Osman Akçay

    Kimse bir kadına ne giyeceğini ya da ne giymeyeceğini dikte edemez.

    Cezmi Ersöz'ün ismini kendisiyle bazen aynı dergilerde şiirlerimiz yayınlandığı için bilmekteyim. Ancak şiirlerinden haz almadığım gibi görüşlerini de hem bilmez ve de merak etmezdim. En son Mutenâ dergisinin Aralık 2024 tarihli 24. sayısında ikimizin de şiirleri yayımlanmıştı.

    Cezmi Ersöz'ün bu şiiri sayfasına 9.9.2000 tarihinde eklediği görülmektedir. Yani başörtüsü zulüm ve saldırılarının en vahşice yapıldığı bir zaman diliminde. Öncelikle başörtüsü zulüm ve saldırılarının kronolojisini bir hatırlayalım:

    1997 - 15 Eylül'de YÖK başkanlığının bir genelgesi ile türbanlı öğrencilerin okullara alınması yasaklanmıştı.

    1998 - Cumhurbaşkanı eşi olan Hayrünnisa Gül, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kazandı, kaydını başörtüsü nedeniyle yaptıramamıştı.

    1999 - 1999 seçimlerinde seçilen bir vekil TBMM'de ant içme törenine türbanlı gelince mecliste protesto edildi ve salonu terk etmek zorunda kalmıştı.

    İşte Cezmi Ersöz'ün bu şiiri tam öyle bir ortamda sayfasına astığı ve şair olarak, hak mağduriyetine uğrayanların tarafını seçmek yerine zulmü yapanların yanında yer aldığını şiirindeki şu iki bölümde net olarak belirtmiş:

    Balolar, danslar, şenlikler ve
    Cumhuriyet...
    Sonra başını açmasını söyledim ona
    Durdu... düşündü...
    .
    .
    .
    Saçları tanık oldu ölümüne...
    Onun ölümü ne kanser,
    Ne kocası,
    Ne komşular...
    Ölümü, elimde buruşturduğum
    Bu başörtü

    Anlaşılan o ki Cemi Ersöz başörtülülere yapılan bu zulmün ve istibdatın ilelebet devam edeceğini düşünmüş. Fakat şimdi başörtülüler, tıpkı başörtüsü olmayanlar gibi her türlü okulda okuyabiliyorlar ve her türlü meslek sahibi olabiliyorlar. Bu zulmü yapan ve destekleyen her kim varsa tarihin rezil çöplüğünde utançları ile yaşamak zorundalar.

    Bu seçki kurulunu anlamakta zorluk çekiyorum. Hâlâ bu tür şiirleri güne getirebiliyorlar. Kendilerince 8-10 kişiyi şair olarak belirlemişler. Sadece onların paylaşımlarını günün sayfasında paylaşıp duruyorlar. Sitede yer alan nice harika şairden haberleri bile yok. Sadece bir örnek olması bakımında sadece son 8 ayda 150 dergide şiirlerim yayınlandı. Neredeyse tüm dergiler benden şiir bekliyorlar. 277 takipçisi olan Cezmi Ersöz'ün başörtüsü kadının ölümü olarak gören paylaşımını güne getirenler 385 takipçisi olan şahsımın bestelenen ve dergilerde yayımlanan yüzlerce şiirimi görmezden geliyor. Bu sadece bir akıl tutulması olsa gerek.

    Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Nisari Özdoğan
    Nisari Özdoğan

    Yorum yapacak bir şey bulamıyorum. Zaten Yüce rabbim Bir hayvanları bir de akıldan noksanları sorumlu tutmuyor. Bu vatandaş da ikinci katagoriden yırtabilir.

    Cevap Yaz
  • Doğrucu Davut
    Doğrucu Davut

    Bu vezir denen herifin dinle diyanetle ne alıp veremediği var da, iki de bir dine, dinden bahsedenlere ve dindarlara çatıp duruyor? Sahi bay vezir sen hangi ülkenin sultanının vezirisin de Müslümanların inançlarının gereğini yapmalarına asla tahammül edemiyorsun? Bu Ülkenin yüzde doksan'ının Müslüman olduğunu ve Müslüman hanımlar için tesettürün farz olduğunu sana hiç kimse söylemedi mi? Bu tuhaf tavırların akla başka ihtimalleri de getiriyor ama şimdilik o ihtimallerin kapağını açmayalım.

    Cevap Yaz
  • Kılıç Ali
    Kılıç Ali

    Vezir Bey;
    Sanırım ölünce anlayacaksınız.

    Cevap Yaz
    Vezir Pehlevan


    ***Nihat Hatipoğlu ve benzerleri gibi anlamaktansa, öldükten sonra
    anlamayı yeğleriz....

TÜM YORUMLAR (10)

Cezmi Ersöz