Lütfen uzat şakağını bana doğru.
Ben o derin şakaklarını: Alnının teri, hüznün cevheri ve en büyük kızgınlıklarının yüzüne vuran dehlizlerini gösterdiği için sevdim.
O çizgiler ki, bir maden işçisinin hasretle aldığı derin nefes gibiydi. Güneşe çıkınca da "çok şükür bu günde nefes aldım" dedirtirdi.
Kederlendiğinde çatılan kaşların buz tutmuş şelalenin yazın gümbür gümbür akması gibi hiddetlenirdi. Gözlerinin ateşiyle birleşince, zaptı zor bir savasçı gibi de, tüm kaleleri tek tek fethederdi.
Beni görünce kaçma ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Devamını Oku
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim